20 Mayıs 2007

Bilgisayarımda Hızlı Arama: Google Desktop

Google Desktop, size bilgisayarınızdaki ve web’deki bilgilere erişim kolaylığı sunar. Bu, görüntülemiş olduğunuz e-postalarınız, dosyalarınız, müzikleriniz, resimleriniz, sohbetleriniz, Gmail’iniz, ziyaret ettiğiniz web sayfaları ve diğer pek çok öğe üzerinde tam metin araması sağlayan bir masaüstü arama uygulamasıdır. Google Desktop, bilgisayarınızı aranabilir hale getirerek bilgilerinizi kolayca ulaşabileceğiniz şekilde tutar ve sizi dosyalarınızı, e-postalarınızı ve favorilerinizi elle düzenleme işinden kurtarır. Bilgisayarınızda arama yapmayı Google ile web’de arama yapmak kadar kolaylaştırır.

Google Desktop sadece bilgisayarınızda arama yapmanıza yardımcı olmaz; aynı zamanda yeni e-postalarınızı, hava durumunu, hisse senedi bilgilerini, kişiselleştirilmiş haberleri, RSS/Atom beslemelerini gösteren bir masaüstü özelliği olan Kenar Çubuğu ile web’deki yeni bilgileri almanıza da yardımcı olur. Kenar Çubuğu, hiçbir elle yapılandırma gerektirmeksizin (yine de eğer isterseniz kendi özelleştirmelerinizi kendiniz de yapabilir ya da otomatik kişiselleştirme özelliğini devre dışı bırakabilirsiniz) otomatik olarak kişiselleştirilir.

Programı indirmek için buraya tıklayın.

Share:

Google’dan Bedava Resim Düzenleyicisi: Picasa

Resimlerinizin her zaman düzenli kalmasını sağlayan, ücretsiz olarak yükleyebileceğiniz bir yazılım.

Picasa PC’nizdeki tüm resimleri anında bulmanıza, düzenlemenize ve başkalarıyla paylaşmanıza yardımcı olan bir yazılımdır. Picasa’yı kameranızdaki resimlerinizi bilgisayarınıza aktarmak için kullanarak işe başlayabilirsiniz. Artık Picasa’yı her açtığınızda, program tüm resimlerinizi (hatta elinizde olduğunu unuttuklarınızı bile) otomatik olarak bulacak ve kolayca tanıyacağınız klasör adlarıyla, tarihe göre düzenlenmiş görsel albümler halinde sıralayacaktır. Albümlerinizi sürükleyip bırakma yöntemiyle düzenleyebilir ve yeni gruplar yaratmak için etiketler hazırlayabilirsiniz.

Ayrıca Picasa, tek tıklamayla yapılan düzeltmeler ile güçlü efektleri parmak uçlarınıza getirerek gelişmiş düzeltme işlemlerini çocuk oyuncağına dönüştürmekte ve resimlerinizi başkalarıyla paylaşmanızı kolaylaştırmaktadır; resimlerinizi e-postayla gönderebilir, evde basabilir, hediye CD’leri hazırlayabilir ve hatta resimleri kendi blog’unuza asabilirsiniz.*

Şu anda aşağıdaki dillerde mevcuttur: Almanca, Bulgarca, Çekçe, Çince (basitleştirilmiş), Çince (geleneksel), Danca, Endonezya Dili, Estçe, Felemenkçe, Filipin Dili, Fince, Fransızca, Hırvatça, İngilizce (ABD), İngilizce (İngiltere), İspanyolca, İsveççe, İtalyanca, İzlandaca, Japonca, Katalanca, Korece, Lehçe, Letonca, Litvanca, Macarca, Norveççe, Portekizce (Brezilya), Rumence, Rusça, Sırpça, Slovakça, Slovence, Tayca, Türkçe, Ukraynaca, Vietnamca, Yunanca.

Programı buraya tıklayarak indirebilirsiniz.

Linux kullanıcıları artık Picasa kullanıyor : http://picasa.google.com/linux/
Share:

Web Sayfaları Hızlı Açılsın: Google WebAccelartor


İlk bakışta karmaşık gibi görünsede web sitelerin açılmasını hızlandırmak için güzel bir çözüm. Web sitelerin açılmasını hızlandıran bu servis şimdilik amerika yayınlı (hosting) sitelerin açılışını hızlandırıyor.Çalışması şu şekilde ;
  • İlk olarak Google ‘ın bu servis için ayarladığı makina üzerinden sayfa isteğiniz gönderiliyor.
  • Daha sonra daha sonra hızlı erişilmesi için ziyaret edilen sitenin bir kopyasını alıyor.
  • Sonraki ziyaretlerinizde son ziyaretinizden sonra eğer web sitede değişiklik varsa sadece onları indiriyor
  • Bu işlemleri sayfayı bilgisayarınıza göndermeden önce yapıyor,
  • Bilgisayarınıza gelecek olan veriyi şıkıştırıp gönderiyor.
  • Ve siteniz karşınızda, :) unutmayalım bu işlemler açtığınız bir siteyi daha hızlı açması içindir

İndirmek için tıklayın.

Share:

Google dan yeni arama motoru: SearchMash

Dünyanın en büyük arama motoru Google, SearchMash adlı bir arama motorunun test yayınına başladı. Sitede Google’a ait olduğu belirtilmemesine rağmen, Google yetkilileri sitenin kendileri tarafından test amaçlı açıldığını doğruladı. Sitede arama sonuçlarının sırası sürüklenerek değiştirilebiliyor. Arama sonucunda bulunan adreslere tıklandığında ise bir menü açılıyor ve bu menüde, ‘Yeni pencerede aç’, ‘Bu sayfada aç’, ‘Ön bellekteki halini göster’ gibi seçenekler yer alıyor. SearchMash, arama sonucunda ilk etapta 10 madde gösteriyor. Kullanıcılar, ‘Diğer web sayfaları’ bağlantısını tıkladıklarında diğer 10 madde arama sonuç listesine ekleniyor. Listesi bu şekilde 10′ar 10′ar uzatmak mümkün.

Aradığınız şeyi yazıp Enter'a basıyorsunuz ve tadaaa gayet hızlı bir şekilde sonuçlar önünüzde. eee Google bunu zaten yapıyor mu dediniz? Bu motorun güzelliği: Resimler, Bloglar, Videolar ve Wikipedia içinde aynı anda arama yapabiliyorsunuz
Share:

18 Mayıs 2007

Google ziyaretçi rekoru kırdı

Arama motoru Google, geçen ay ilk kez Microsoft’un sitelerini geride bırakarak, en çok ziyaret edilen internet sitesi oldu.

Araştırma grubu Comscore’un yayımladığı araştırma sonuçlarına göre, Google ve Google’a bağlı siteleri, geçen ay 528 milyon ayrı kullanıcı ziyaret etti. Google’a bağlı siteler arasında "YouTube" gibi video siteleriyle "Google Mail" de bulunuyor. Comscore’a göre, Microsoft ve Microsoft’a bağlı siteleri ziyaret eden kullanıcı sayısı ise 526,9 milyon oldu.

Araştırmada, geçen yıl mart ayına göre Google’ı ziyaret edenlerin sayısının yüzde 13, Microsoft’u ziyaret edenlerin sayısının ise yüzde 4 arttığı belirtildi.

Comscore yetkililerinden Andrew Lipsman, Google’ın geçen yıl sonunda satın aldığı "YouTube" sitesini geçen ay 160,8 milyon ayrı kullanıcının ziyaret ettiğini söyledi. "YouTube" sitesine geçen yıl mart ayında 22 milyon ayrı kullanıcı girmişti.

Araştırmaya göre, Google ve Microsoft’tan sonra en çok tıklanan 3. site 473,3 milyon ayrı kullanıcıyla "Yahoo!", 4. site de 272 milyon kullanıcıyla "Time Warner" oldu.

Açık artırma sitesi "eBay" 256 milyon kullanıcıyla 5. sırada, internetteki ansiklopedi "Wikipedia" 212,1 milyon kullanıcıyla 6. sırada, "myspace"in de aralarında bulunduğu siteleri içeren Fox Interactive Media 151,2 milyon kullanıcıyla 7. sırada yer aldı.

Comscore’a göre, geçen ay en çok ziyaret edilen 8. site 149,6 milyon kullanıcıyla alışveriş sitesi Amazon, 9. site 129,3 milyon kullanıcıyla CNET, 10. site de 111,4 milyon kullanıcıyla arama motoru "Ask" oldu.

15 yıldan uzun süredir internet kullanıcılarının sayısını değerlendiren Comscore’a göre, geçen ay interneti yaklaşık 762 milyon ayrı kişi kullandı.
Share:

11 Mayıs 2007

SEO (Search Engine Optimization) Nedir ?

SEO Ingilizce karşılığı olan Search Engine Optimization veya Search Engine Optimizer kelimesinin karşılığıdır. Türkçe olarak Arama Motoru Optimizasyonu anlamına gelir. Site yada sayfanız için yaptığınız her türlü optimizasyon işlemin genel adıda denile bilir.

Site veya sayfalarınızın Arama Motorları tarafından daha kolay bulunup indekslenmesı ve Arama Sonuç Sayfalarında (SERP) üst sıralarda çıkmasını sağlamak amacıyla site veya sayfalarınıza uygulanan işlemlerdir.Sitenizin içeriği ne kadar iyi olursa olsun, insanlara bunu tanıtamadıktan sonra yapılan tüm emekler, boşa gitmektedir. Sitenizi insanlara tanıtmanın en kolay yolu arama motorlarıdır.Arama motorlarındada hak ettiğiniz doğru yeri alabilmek için,

Search Engine Optimization kurallarını bilmek ve sitemize uygulamak gerekmektedir.

Her Arama motoru kendi sıralama algoritmasını geliştirmekte ve bunu bir sır gibi saklamaktadır.Özellikle Google insanların arama algoritmasını çözmesini istemediginden dolayı belli aralıklarla algoritmasını degiştirmekte ve bilinen tüm teorileri çürütmektedir.

Google webmasterlara yapması gerekenleri ve yapmaması gereken optimizasyonlarını Webmaster Guidelines sayfasında belirtmektedir.

Arama motorularında sıralamayı belirleyen 2 temel faktör vardır.Bunlar;

1- On Page Faktörler : Sayfa üzerinde (Sayfada) yapılacak optimizasyon işlemi ile bizim elimizde olan faktör.

2- Off Page Faktör : Bu da sayfa harici, bizim elimizde olmayan etken. Bu da sayfaya başka sitelerden verilen linklere bağlı etken. Pagerank faktörü dedigimiz etkendir.

On Page Faktörlerin en temeli olan meta tagları inceleyelim:

<title>SEO (Search Engine Optimization) Nedir ? </title>

Açıklaması: title : Sayfanın ana konusu yada temel açıklaması. Arama motorları için en önemli meta <title> etiketidir. 80 karekteri geçmemesi gerekmektedir.80 karekterden sonrası ignore edilir.

<meta name="description" content="meta degiskenleri">
Açıklaması: description : Sayfanın tanımı .200 karekteri geçmemesi gerekmetedir.

<meta name="keywords" content="seo optimization, seo tool, search engine optimization, meta tag optimization services">

keywords : Arama motorları için sayfa içeriğini tanımlayacak sözcükler.Kelimeler arasında mutlaka virgül olması gerekmekte ve 20 kelimeyi geçmemesi gerekmektedir.Çok fazla kelime eklerseniz sitenizi spam yapıyor diye arama motorları aşağı sıralara çeker.

Aynı kelimeyi defalarca tekrar etmekte spam sayılmaktadır.

"program program program " gibi yazmak yerine "program, programlar, program download, pırogram, pırogıram, pirogram" şeklinde yazım yanlışlarını yapacak kişileride düşünüp , bu kişilerinde sitenizi bulmasını sağlayıcı kelimeleri yazmak fayda getirmektedir. insanların %15 kadarlık bir kısmı yazım yanlışı yapıp arama yaptığı, arama motorları tarafından açıklanmıştır. Diyelimki online şemsiye satışı yapan bir sitesiniz.Keyword kısmına şemsiye ile ilişkili kelimelerin yanına mutlaka "şemşiye" kelimesinide eklemek gerekmektedir. Her 100 kişiden 15 kişisi şemşiye yazacaktır. Bu kişileride elinizden kaçırmamak için yada rakip sitelere kaptırmamak için mutlaka yazılmalıdır.

<meta http-equiv="content-type" content="text/html; charset=windows-1254">
Açıklaması: charset=windows-1254 : tarayıcı Windows'ta Türkçe karakter seti kullanır.

<meta http-equiv="content-type" content="text/html; charset=iso-8859-9">
Açıklaması: charset=iso-8859-9 : tarayıcı Windows dışı uygulamalarda Türkçe karakter seti kullanır.

<meta http-equiv="refresh" content="10; URL=dosya.html">
Açıklaması: ismi belirtilen dosya 10 saniye sonra otomatik olarak yüklensin

<meta name="abstract" content="SEO (Search Engine Optimization) Nedir">
Açıklaması: abstract : Arama motorları için sayfa içeriğini tanıtan tek bir cümle (description yerine tercih ediliyor)

<meta name="author" content="Mert öğüt ">
author : sayfayı hazırlayan kişi yada kurum

<meta name="classification" content="Internet Marketing">
classification : Sayfanın kategorisi en fazla 2 kelime içermesi önerilir.(Politics, Finance, Business, web hosting gibi)

<meta name="copyright" content= "28 şubat 2005 Gitme.net ">
copyright : programın yayın hakkının sahibi

<meta name="distribution" content="Global / Local">
distribution : Sayfa içeriği kime hitap ediyor (Yerel, Genel)

<meta name="content-language" content="tr">
language : Sayfada kullanılan dil

<meta name="rating" content="General / Mature / Adult">
rating : Sayfa içeriği kime yönelik.Eger herkese yönelikse "All" yapılmalıdır.

<meta name="resource-type" content="document">
resource-type : Sayfa içeriğinin tipi (doküman)

<meta name="robots" content="index, follow">
robots : Robotun nasıl çalışacağını belirtir
index / noindex : sayfayı arşive alır / almaz
follow / nofollow : sayfaya bağlı diğer sayfaları da tarayıp endeksler / endekslemez
imageindex / noimageindex : resimleri endeksle / endeksleme
imageclick / noimageclick : resim linklerinin endeksle / endeksleme
archive / noarchive : sayfayı arşivine al / alma (Google için özel)
all : sayfanın her şeyi arşive alınır

<meta name="revisit-after" content="7 days">
revisit-after : Robot sayfayı 7 gün sonra tekrar ziyaret eder.

<meta http-equiv="cache-control" content="no-cache">
cache-control: sayfa arama motoru tarafından arşivlenmez.

<meta http-equiv="expires" content="14 feb 2006">
<meta http-equiv="expires" content="0">

duyurduğunuz aktivitenin tarihini belirtir. Tarihe yaklaştıkça arama motorları sayfanızı daha üst sıralarda listeler.

Tarih geçtiğinde artık bu sayfa listelenmez.Sitenizin özel birgün için bölümü varsa örnegin 14 şubat bu kodu kullanmanız fayda sağlar

<meta http-equiv="pragma" content="no-cache">
sayfa cache'e atılmaz, her tazelendiğinde kaynağından yeniden okunur.

<meta http-equiv="reply-to" content="kal@gitme.net">
sayfayla ilgili e-postaların gönderileceği adresi belirtir.

<meta http-equiv="window-target" content="_top">
sayfanın bir frame içinde açılmasını engeller.

Sitenizin standartlara uygun olup olmadıgını buradan test edebilirsiniz.

Örümcekler ,sitenizi gezerken sayfa kodlarını yukardan başlayarak aşağıya doğru satır satır okuyup işlerler. Örümcekler özellikle kaynak kodunun üst kısmında bulunan satırları daha çok dikkate alırlar.

Gerçek hayatta ki bir komposizyonu düşünürseniz ,komposizyonda asıl anlatılmak istenen konu giriş bölümündedir. gelişme ve sonuç bölümleri asıl konuyu destekleyici ve daha az öneme sahip bölümlerdir.

Arama motoru programlayıcılarıda bunu düşünüp, şu mantığı geliştirmişlerdir. Bir sayfanın asıl içeriği yada anlatılmak istenen bölümü üst bölümleridir.Bu sebeble bir sayfada yukarıdan aşağı gittikçe ve soldan sağa dogru gittikçe içeriğe verilen önemin azaldığını varsaymaktadırlar. Eger sitenizin en önemli olan bölümü olan üst taraflarına gereksiz meta tag doldurursanız sitenizin asıl

vurgulamak istediğiniz bölümlerine verdiginiz önemi azaltmış olursunuz.

Google gibi büyük arama motorları zaten pek fazla önemsememektedir (bu da yine bir teori ) kesin bilinmiyor ama bir sayfa için en iyi

Meta tag SEO Optimization için;
title
description
keyword
charset=iso-8859-9

yeterli meta taglardır.Siz aksini belirtmedikçe zaten sitenideki linkleri index, follow yapmaktadırlar. Sitenizin belli bir pr degeri yoksa yada çok sık güncellenmiyorsa, siz istediginiz kadar "revisit-after=1 days" yapın arama motorları gelmiyor.

Yazan: Mert ÖĞÜT
Share:

10 Mayıs 2007

USB (Universal Serial Bus)

UNIVERSAL SERIAL BUS (Evrensel Seri Veriyolu)
Plug and Play aygıtların sistemlerde daha kolay bir şekilde kullanımını sağlamak amacıyla geliştirilmiş yeni bir yapı olan USB (Evrensel Seri Veriyolu), harici bağlantılar için standart ve hızlı bir arabirim sunmaktadır. Aralarında IBM, Intel ve Digital’inde bulunduğu yedi firmanın oluşturduğu bir grup tarafından tasarlanan USB, özellikle bilgisayar ile telekominikasyon alanındaki gelişmeler karşısında doğan ihtiyaçların karşılanmasını amaçlamaktadır. USB sayesinde sisteme bağlanan aygıtlar herhangi bir ayar gerektirmeden çalıştırılabilmektedir. 127 adede kadar birçok farklı aygıtın aynı sistemde kullanımına izin veren bu yapıda bilgisayar parçaları dışındaki ürünlerde desteklenmektedir (Video, müzik, haberleşme ürünleri gibi).

USB Yapı Avantajları
Öncelikle USB standart bir yapıdır. Aygıt bağlantılarında 4 pinli, özel plastik kaplamalı, yüksek kalitede kablo kullanılmaktadır. USB yapısını kullanan bütün aygıtlar için bu kablo yapısı standarttır. Bu da USB yapısının en önemli özelliklerinden biri olan uyumluluğu sağlamaktadır. Bu yapıdaki her türlü aygıt USB desteği sunan her sistemde herhangi bir uyumsuzluk sorunu yaşanmadan kolayca kullanılabilir.

USB yapısını kullanan birimler daha basit dizaynlara sahip olduğundan kurulum ve kullanım bakımından kolaylık sağlanmıştır. Standart arabirimi sayesinde işletim sistemleri tarafından da desteklenen USB sayesinde, ürünlerin yazılım-donanım test gereksinimi minimum düzeye indirilmiştir.

En önemli özelliği olan tam Pnp desteği ile bağlanan aygıtlar hiçbir ayar gereksinimi olmadan ve sistemin kapatılmasına gerek kalmadan kullanılabilmektedir. 127 aygıta kadar sunulan birim desteği aynı sistemde birçok farklı ünitenin çoklu kullanımını mümkün kılmaktadır.

USB yapısında data 16 bit’lik paket formatında aktarılmaktadır. Veri transferi 1.5 Mbit/sec oranında düşük-hız seviyesinde veya 12Mbit/sec oranında yüksek-hız seviyesinde gerçekleşebilmektedir. Anakart üzerindeki chipset tarafından denetlenen USB portundan aktarılan verinin kontrolü ile birimler arasındaki iletişim daha güvenli bir şekilde yapılabilmektedir.

USB Kullanım Alanları
USB standartı 250’yi aşkın bilgisayar ve iletişim firması tarafından desteklenmektedir. Klavyeden monitöre kadar birçok ürünün USB yapıdaki modeli kullanılmaktadır. İletişim alanında da kullanım için uygun yapıda olan USB sayesinde dijital PBX santrallerin ve network bağlantılarının kullanımı mümkündür. Video ve müzik ürünleri de aynı arabirim ile Pc sistemine bağlanabilmektedir. Standart yapısı sayesinde kolay bir şekilde çok sayıda ürün bağlantısına olanak sağlayan USB, henüz yaygın bir kullanım alanına sahip değildir. Daha fazla hız ve ürün bağlantısı için talep arttıkça bu yapının kullanımı da yaygınlaşıp standart bir konuma gelecektir.

USB Veri Yolu ve Getirdiği Yenilikler
USB (Universal Serial Bus = Evrensel Seri Veriyolu) 1995’te ortaya çıkmıştır. USB bağlantı standardı sayesinde farklı tipte konnektörlere, DMA kanal değişikliklerine gerek duyulmayacak, IRQ çakışmaları ortaya çıkmayacak, jumperlara gerek olmayacak; bir tek PC’ye 127 adede kadar cihaz bağlanabilecektir. USB, bilinen birçok PC konnektörünün (Centronics paralel, RS-232 seri, Mini-DIN ve Sub-D (Oyun portları, printer portları, klayve ve mouse konnektörleri, modem ve birçok network adaptörü) vb.) yerini alacaktır. Sonuç olarak USB, ana güç, yüksek hızlı video ve çok yüksek hızlı networkler dışında birçok harici bağlantının yerini alacaktır.

USB veriyolunu kullanan cihazlar direk olarak PC'lere bağlanabilecekleri gibi, USB hubları aracılığı ile de bağlantı kurabilirler. USB, star (yıldız) topolojiyi kullanır (Şekil 1). Bu topolojide cihazlar bağlandıkları bilgisayardan veya USB hublarından en fazla 5 m. uzaklıkta olabilir. USB, İki adet veri transfer hızını desteklemektedir: 1,5 Mbps ve 12 Mbps; bu band genişlikleri PC kamera, monitör, modem, printer, scanner, mouse, joystick, klavye, ses kartları ve ses sistemleri, telefon, network cihazları ve daha birçok cihazın çalışabilmesi için yeterlidir . USB, senkron (eş zamanlı) ve asenkron veri transferini desteklemektedir. Bütün USB cihazlar tek tip konnektör kullanmaktadır.

USB, aralarında Intel, Microsoft, Compaq, IBM gibi firmaların da bulunduğu 400 ‘ün üzerinde kuruluş tarafından desteklenmektedir. Son zamanlarda üretilen hemen bütün sistemlerde ve anakartlarda USB desteği bulunmaktadır.

USB’nin Getirdiği Avantajlar:
  • Tek bir PC’ye 127 adede kadar cihaz bağlayabilme
  • Hiçbir sürücüye, IRQ ayarlarına, DMA kanallarına ve I/O adreslerine, genişleme yuvalarına gerek duymadan kolay kurulum
  • Çevresel cihazlar için PC’yi kapatıp açmadan Tak ve Çalıştır fonksiyonelliği
  • Bütün cihazlar için tek tip konnektör
  • PC’yi kapatmadan cihaz ekleme ve kaldırma özelliği
Bilgisayar kullanıcıları yıllardır bilgisayarlarına bir yan donanım alırken bağlantı konusunda bocaladılar. Paralel ve seri portlar yavaş ve konfigürasyon problemi içerir, SCSI için fazladan kart almanız gerekir ve sürücü problemleri her zaman olasıdır. Bu durum artık bıkkınlık safhasına geldiği anda Evrensel seri yol, (Universal Serial Bus, USB) bu ihtiyaca cevap şekilde dünyaya geldi. Küçüklüğü ve kolay kullanımı ile bir anda donanım dünyasında parlayan bu arabirimi günümüzde kullanmayan yan ürün neredeyse yok gibi. USB ile IRQ ya da DIP anahtarlar ile saç baş yolmadan yavaş ya da hızlı her türlü veri yollanabiliyor.

Günümüzde USB kullanımı son derece yaygınlaşmış ve pek çok ürün dalında yüzlerce şirket USB bilgisayar ürünleri üretmektedir. Bu ürünler arasında Fare, tuş takımı, Joystick, telefon, kamera, modem, CD-ROM sürücü, teyp ve floppy sürücüleri radyolar, ses kartları ve ses yongalı hoparlörler, ISDN modemler ve ağ ürünleri sayılabilir. Şekilde bir USB-ISDN modem görülmektedir.

USB, bütün verinin bir çift kablo üzerinde dengeli bir şekilde iletildiği, gerektiğinde başka bir çift kablo ile güç aktarımının yapılabildiği seri iletişim protokolü ve fiziksel bağlantıya verilen addır. USB 1.0 standartları iki farklı kablo ve konnektör tanımlamıştır. 12Mbps'lik hızlı USB bağlantısında kullanılan kablolar iyi korunmuştur (İletim yapan kabloların etrafı hasır şeklinde ince kablo ağı ile kaplanır, bu işaretlerin elektriksel gürültüden arınmasını sağlar.). 1.5Mbps'lik yavaş USB ise daha ucuz ve nispeten korumasız bir kablo kullanır. Bütün kabloların bir ucu 'A', diğer ucuda 'B' olarak adlandırılır. USB hattı üzerinden bilgi telefon halarında olduğu gibi iki kablo üzerinden gönderilir (dengeli iletişim) ve NRZI adı verilen bir kanal kodlaması uygulanır (Bu kısımlar detay isteyen arkadaşlara bilgi temin etmeye çalışırım).

Kablo uzunlukları da 12Mbps için 5m ve 1.5Mbps için 3m olmak üzere sınırlandırılmıştır. USB topolojisine (cihazların bağlanma yapısı) sıralı yıldız (tiered star, üstteki şekil) yapısı adı verilir. Yapıda görülen HUB'lar bağlantı sayısının arttırılmasını sağlarlar ve sistemde sadece bir tane ana sistem denetleyicisi ya da "kök hub" (Yani bilgisayarımız) bulunur. Sistem üzerindeki bütün USB yan birimleri bilgisayar tarafından yönetilir (Elektronik ile ilgilenenlerin tanıdığı terim ile Efendi-Köle, Master-Slave yapısı). Bugün bilgisayar üzerindeki USB denetleyici birim genellikle yongasetleri içerisinde yer almaktadır. Bir cihaz USB ağına bağlandığı anda ana bilgisayar cihazın kimliğini ve hangi donanım sürücüsünün kullanılacağı belirlenir (bu işleme 'enumaration' adı veriliyor). Enumeration işlemi sırasında PC, yan birime bir adet cihaz adres numarası verir.

USB standardı iki tür yan birim cihazı tanımlar. Tekil bileşenler tek başlarına bir fonksiyonu yerine getirirler. Bu tip cihazlara örnek olarak USB fare ya da Ses kartını örnek gösterebiliriz. Bileşik USB cihazları ise bir USB arabirimini paylaşan birden fazla yan donanım içerirler. Örneğin Ses ve görüntü için aynı USB bağlantısını kullanan bir video kamera. Hub cihazları ise köprülerdir, kısıtlı USB bağlantısının arttırılması için kullanılırlar. Hub'lar da sadece bir tane yukarı-akış (upstream, yani bilgisayara doğru veri akışı) bağlantısı, birden fazla aşağı-akış (downstream, yan birimlere doğru veri akışı) yer alır. Hublar da aslında USB cihazlarıdır ve yetenekli özellikle taşıyabilirler. Günümüzeki tipik uygulamalardan birisi Monitörün alt kısmına bir USB Hub yerleştirmektir. Bu yolla bilgisayar arkasındaki kablo karöaşası da bir nebze azalmış olur.

USB'nin iyi yönlerinden birisi de USB cihazlarının sisteme her an takılıp çıkarılabilmeleridir. Enerjiyi kesip yeniden vermek gerekmemektedir. Hub'lar otomatik olarak USB ağında meydana gelen değişimleri sezerler. Hub enerjisini Bağlı olduğu Üst Hub'dan (Bu bilgisayar ya da başka bir Hub olabilir) ya da varsa kendi içerisindeki güç kaynağından temin eder. Eğer bir sisteme pek çok USB birimi bağlamayı düşünüyorsanız üzerinde enerji kaynağı olan bir HUb seçmenizi öneririm. Hub kendisine yeni bir cihaz bağlandığında ya da çıkarıldığında bunu hemen tespit edip üst cihaza rapor verir. Yeni cihazla gerekli iletişim bağlantısını kurar

İLETİŞİM
Bir USB bağlantısı üzerine teorik olarak 127 adet USB cihazı yerleştirir ancak grçek kullanımda genelde bu sayı 5-10'un üzerine çıkmaz. USB iletişimi host sistem (genellikle PC) ile yan birimler arasında cereyan eder. Yani USB yan birimlerinin USB üzerinden haberleşmesi söz konusu değildir. Her bir USB birimi içerisisnde de 4 bitlik bir "uç nokta adresi" tanımlanabilir. Bu şu anlama gelir, bir USB cihazı ana sisteme kendi içerisindeki 15 farklı kaynaktan (bir adres kullanılmıyor) iletişim kurabilir, yani sistem ile aynı cihaz üzerindeki farklı "uç noktalar" arasında sanal olarak kanallar açılabilir. Bu örneğin şu durumda gerekli olabilir, USB kamera bir video görüntüsünü PC'ye iletirken bir kanaldan da gerekli kontrol işaretlerine ilişkin haberleşmeyi meydana getirir. Bu yöntem sayısal haberleşme sistemlerinde ve protokollerinde sıkça kullanılır (HDLC, ATM gibi.)

Bilgisayarımız bir USB cihazı ile iletişime başlarken cihaz içerisindeki bütün uç noktalar (endpoints) bilgisayara bir tanımlayıcı geri döndürür. Bu tanımlayıcı uç noktanın durumu ve ihtiyaçları konusunda bilgi taşıyan bir veri yapısıdır. İçerisindeki bilgiler arasında birazdan açıklayacağım transfer tipi, veri paketlerinin en büyük değeri, veri paketleri arasındaki boşluk miktarı ve bazı durumlarda ihtiyaç olunan bant genişliği sayılabilir.

USB dört tip veri transferini destekler. Kontrol, isochronous, yığın (bulk) ve kesme. Kontrol tipi iletişimde bilgisayar ile USB birimi arasında kurulum, ilk değerler ve konfigürasyon bilgileri taşınır. Bu bilgiler önemli olduğu için veri paketlerine kontrol kodu CRC eklenir. Eğer elde edilen verinin CRC'si ile veriye iliştirilmiş CRC birbirini tutmazsa paketin tekrar gönderilmesi istenebilir. Yığın veri transferi ise zaman kritik olmayan ama çok büyük miktarlarda verinin transferi için kullanılır. Bu tür veriye örnek olarak USB yazıcı ve tarayıcılar örnek gösterilebilir. Bu tür iletişimde USB'nin bant genişliği sonuna kadar kullanılabilir. Burada da iletilen verinin hatasızlığı önemli olduğundan kodlama ile veri paketleri korunur.

Kesme türü veri iletimi ise ani reaksiyon gerektiren Fare ya da tuş takımı ile iletişim sırasında kullanılır. Mantığı mikroişlemcilerdeki kesme yapısına benzediği için bu isim verilmiştir. Aynı şekilde veri kodlama ile korunur.

İsochronous iletişim ise zaman kritik ama hataya karşı hassas olmayan akan veri (streaming data) iletiminde kullanılır. Örneğin USB kamera ya da ses kartları gibi. Bu gibi USB birimleri ile iletişim sırasında veri üzerinde koruma kodlaması yapılmaz, küçük hataların oluşmasına izin verilir ama veri akışının kesilmemesi için sabit bir bant genişliği sağlanır.

GÜÇ
Önceden de belirtildiği gibi USB cihazları sisteminizin gücü açılıp kapatılmadan rahatça sisteme takılıp çıkarılabilir. USB kablosunda yer alan dört kablodan ikisi eğer tasarlayacağınız ya da kullandığınız USB ürünü çok fazla güç çekmiyorsa 5V gerilim ve 100mA akım sağlayabilir. Eğer cihaz 500ma akım çekiyorsa başlangıç durumunda 100ma'dan az akım çekmek koşulu ile beslenebilir. Eğer cihazınız yarım amperin üzerinde güç çekiyorsa cihaz için ayrı bir güç kaynağına ihtiyacınız olacaktır.

Bir anda bütün bilgisayarların vazgeçilmez bir parçası haline gelen USB, elbetteki USB donanım ve yonga pazarını hareketlendirdi. Yüzlerce elektronik bileşen şirketi farklı özelliklerde ürünlerini satmaya çalışıyor. Bu konudaki en iyi kaynaklardan biri bir Alman danışmanlık şirketi IBH Doran olarak biliniyor.

USB yongalarını sınıflamak pek kolay değil, ancak kabaca üç sınıfta incelemek mümkün; PC içerisinde yer alan USB denetleyicileri, sadece USB iletişim işlemlerini gerçekleştiren ama işletmek için ayrı bir mikroişlemciye ihtiyaç duyan bileşenler ve bazı popüler mikroişlemci ya da mikrodenetleyicilere eklenmiş USB arabirim modülleri. Bu parçalardan başka bazı üretici şirketler Video ses ya da ağ ortamları için özelleşmiş USB destekli entegre devreler üretmektedirler.

UYUMLULUK
USB sponsor kuruluşları cihazların stansartlara uyumluluğunu sağlamak için bir dizi uyumluluk programları hazırlamışlardır. http://www.usb.org/developers/complian.html Ancak herhangi bir cihazın bu standartlara uyumsuzluğu durumunda şirketlere karşı yasal bir zorlama yapılmamaktadır. Standartlara uyan ürünler ise "Geliştiriciler Listesi"'ne girmekte bu da son kullanıcıya en azından ürünü almadan bir fikir vermektedir.

USB 2.0, FIREWIRE VE SONRASI
USB 2.0 geçen sene sonuna doğru tanıtıldı ve geçtiğimiz aylar içerisinde standartlaştırıldı. İlk tasarlandığında USB 1.0'dan on-yirmi kat daha hızlı olması süşünülüyordu ama sonuç 40 kat olup maksimum hız 480mbps'ye ulaştı. USB 2.0 sistmleri USB 1.0 cihazlarını çalıştırabilecek ama tersi mümkün olmayacak. Intel Developers Forum'da USB 2.0 özelliğine sahip tarayıcı ve yazıcılar ile gösteri yapıldı. Ancak USB 2.0'ın bu derece hızlı olması USB 1.0 ile aynı zamanlarda ortaya çıkan başka bir seri yol standardı FireWire'ın (IEEE 1394)tahtının sallanıp sallanmayacağı sorusunu akla getirdi. 400mbps hıza sahip Firewire cihazları daha çok yüksek kalite video, ağ, sabitdisk ve DVD gibi yüksek bant genişliği isteyen sistemler için uygun görülmüş ve nitekim özellikle Mac cihazları için çeşitli yan ürünler pazara çıkmıştı.
Share:

IAPC (Anında Açılabilir PC)

Microsoft’un ACPI ( Advanced Configuration and Power Interface) Gelişmiş Güç Yönetimi yazılımı ile bilgisayarlar bir televizyon kadar hızlı açılıp kapatılabiliyor. Aslında bu sistemde bilgisayar tamamen kapanmıyor, bilgisayarda o anda bulunan bütün bilgiler RAM de toplanıp saklanıyor. İşlemci, fan, monitor, ekran kartı, klavye gibi diğer bütün arabirimlerdeki enerji kesilerek bilgisayarın, 3W gibi az enerjiyle her an çalışabilir duruma geçmesi sağlanıyor. Gerekli ayarlamalar yapıldığı taktirde de klavye, mouse, modem, network kartı aracılığı ile de bilgisayar, 7-10 sn gibi kısa sürede açılıyor. Böylece bilgisayarınızın açılması için uzun süre beklemiyorsunuz.

Peki bilgisayar üzerinde yada işletim sisteminde hangi ayarlamaları yapmalı, hangi katları kullanmalı?

Kullanacağınız ekran kartı ve diğer kartların bu desteği veriyor olması gerekiyor. Bunun için anakartın kullanım kılavuzundaki test edilmiş kartların listesine bakabilirsiniz. Örneğin BX2000 anakartı ile Creative 3D Blaster Banshee ve Creative PCI 64 ses kartını birlikte kullanabilirsiniz.

İlk önce anakart üzerinde bir jumper ayarı varsa bunu aktif hale getirmeniz gerekiyor.

Anakartın BIOS setup ayarlarına girerek Power Management menüsünden Suspend to RAM seçeneği aktif hale getirilir.

Daha sonra işletim sisteminizi yani Win98’i ACPI desteği ile kurmanız gerekiyor. Bunu “Setup /p j” yada “Kur /p j” şeklinde Win98’i kurarken yapabilirsiniz. Ya da Win98 niz kurulu ise Control Paneldeki Sistem iconu seçilir. Device Manager’a seçilerek Plug and Play BIOS özelliklerine girilir ve sürücü güncellemesi yapılarak ACPI sürücüsü yüklenir.

Bütün bu ayarları yaptıktan sonra Power düğmesinden rahatlıkla makinanızı bir TV kadar hızlı açıp kapatabilir ve böylece teknolojinin nimetlerinden faydalanmanın keyfini yaşayabilirsiniz
Share:

BIOS Sesli Hata Uyarılarının ve POST Mesajlarının Anlamı ve Çözümü

Bilgisayarınızı topladınız veya bilgisayarınıza herhangi bir teknik müdahalede bulundunuz. Ama bilgisayar açılmıyor. İşte bu yazıda herkese önce anlamsız gelen sesli hata mesajları ile POST (Power-on self test) uyarılarına/hatalarına değineceğiz.

Normal bir boot işlemi esnasında sizin düğmeye basmanızla birlikte önce bilgisayarın bütün bileşenlerine güç verilir, ekran kartınız hemen kendi reklamını yapar ve POST ekranına gelirsiniz. Burada, anakartınız “Aabi bakalım bana neler takılıymış” havalarında bütün bileşenleri ufak bir teste tabi tutar. Size bu sırada ekranda işlemcinizin hızı, ram miktarınız gibi bazı bilgiler verilir. İşletim sisteminin yüklenmeye başlamasından hemen önce ekrana (eğer ben yeterince hızlıyım diyorsanız Pause tuşuna basarak istediğiniz kadar seyredebileceğiniz) bir tablo gelir. Bu tabloda kabaca POST işleminin sonuçlarını görürsünüz diyebiliriz. Peki ya normal bir boot gerçekleşmezse?

Bilgisayarın başlamasını engelleyecek herhangi bir hatada ya sesli ya da POST hata mesajları alırsınız. İyimser olmanın bir alemi yok. Dolandırmadan söyleyeceğim. Sesli hata mesajları genellikle ölümcül, POST mesajları ise genellikle uyarı niteliğindedir. Genellikle diyorum çünkü, ekran kartı arızasını işaret eden bir sesli hat mesajı sadece ekran kartınızın yerinden oynamasıyla da ortaya çıkabilir.

Sesli Hata Mesajları

Hata

Anlamı

1

Sürekli Ses

Güç kaynağı arızası

2

Birçok kısa bip

Anakart arızası

3

1 uzun

Bellek tazelenmesinde hata

4

1 uzun 1 kısa

Anakart veya BIOS çipi arızası

5

1 uzun 2 kısa

Ekran kartı arızası (Genellikle eski kartlardaki DIP switch kaynaklıdır)

6

1 uzun 3 kısa

Ekran kartı arızası

7

2 uzun 1 kısa

Ekran kartı arızası (RAMDAC kaynaklı (?) )

8

2 kısa

Bellek parity (eşlik) hatası

9

3 kısa

Belleğin ilk 64k’lık bölümünde hata

10

4 kısa

Timer hatası

11

5 kısa

İşlemci hatası

12

6 kısa

Klavye işlemcisi hatası

13

7 kısa

İşlemci hatası

14

8 kısa

Ekran kartı belleğinde okuma/yazma hatası

15

9 kısa

BIOS ROM hatası

16

10 kısa

CMOS okuma/yazma hatası

17

11 kısa

Tampon Bellek Hatası

Bu sorunların çözüm yolları

1. hata için, güç kaynağınızın bağlantılarını kontrol edip bir deneme daha yapın. Eğer sorun devam ediyorsa, üç vakte kadar size yeni bir güç kaynağı gelecek demektir.

2, 4, 10, 12, 15 e 16 numaralı hatalar için, tüm kartları işlemciyi ve RAM’leri söküp tekrar takın. Öncelikle mümkün olduğunca az bileşenle bilgisayarı başlatmaya çalışın. 4, 15 ve 16 numaralı hatalarda BIOS çipinin yerine düzgünce oturduğundan emin olmak için üstüne hafifçe bastırın. Değişen bir şey yoksa 4, 15 ve 16 numaralı hatayla karşı karşıyaysanız yeni bir BIOS çipi edinin, yok eğer değilseniz zaten yeni bir anakartınız olacağınız için BIOS çipiniz otomatik olarak değişmiş olacaktır.

3, 8 ve 9 numaralı hatalarla baş etmek için öncelikle RAM’lerinizin yerlerine düzgün oturduklarından ve yuvalarla aralarında herhangi bir yabancı maddenin bulunmadığından emin olun. Eğer birden fazla bellek modülü kullanıyorsanız değişik kombinasyonlar deneyin. Hata hala devam ediyorsa belleklerinizi tek tek deneyerek sorunun hangisi/hangilerinde olduğunu bulabilirsiniz.

5, 6 ve 7 numaralı mesajı alıyorsanız, ekran kartınızın yerine iyice oturduğundan ve monitör bağlantısının düzgünce bir şekilde yapıldığından emin olun. Problem sürüyorsa başka bir ekran kartı ile bilgisayarı başlatmayı deneyin. Sonuç alırsanız sizi tebrik ederiz çok yakın bir zamanda yepyeni bir ekran kartınız olacak. Ekran kartlarıyla ilgili alacağınız sesli hata mesajlarının neredeyse tamamı 6 numara olacaktır. Bu nedenle şimdiden “diii di dit dit” sesine alışmanızda fayda var.

11, 13 ve 17 numaralı hatalar için işlemcinizin düzgün bir şekilde takıldığından emin olun. Mümkünse başka bir işlemciyle denemelerde bulunun, sonuç alamazsanız özellikle 17 numaralı hata için anakartınızdan şüphelenin

POST Mesajları

Girişi ölümcül hata mesajlarından yaptık ama daha çok uyarı niteliğinde olan POST mesajları ile ortamı biraz yumuşatmayı ihmal etmiyoruz. Genel olarak açıklayıcı, birkaç kelimelik (biraz İngilizce ile) anlaşılabilir niteliktedirler. Ama can sıkmaya yetecek kadar ciddiye almak kaçınılmazdır. Bu mesajlar anakarta, BIOS’a, takılı olan donanıma, çipsete göre değişiklik gösterebilirler. Yine de belli başlı birkaç hata mesajıyla uygulanabilecek çözüm yollarını yazıyorum.

BIOS ROM checksum error - System halted: BIOS çipindeki bir hatayı gösterir. Çipte fiziksel hata veya BIOS yazılımında bozukluk olabilir. Sisteminizi yeni bir BIOS ile update edin, sorun devam ediyorsa yeni bir BIOS çipi edinmeniz gerekecek.

CMOS battery failed: BIOS piliniz bitmiş veya bitmek üzere. Pilin türünü belirleyip en yakın saatçiden yenisini alabilirsiniz.

CMOS checksum error - Defaults loaded: Herhangi bir nedenden dolayı BIOS ayarlarınızda bozukluk oluşmuş (muhtemelen bitmek üzere olan BIOS pili yüzünden). Varsayılan ayarlar yüklenerek sisteminizin zarar görmesi engellenmiş.

Floppy disk(s) fail: Sisteminize takılı bulunan disket sürücü(ler) ile BIOS’taki disket sürücü ayarları birbirini tutmuyor. Disket sürücünüzün bağlantılarını kontrol edin, BIOS’taki ayarlar yanlışsa düzeltin. Sorun devam ediyorsa disket sürücünüzde muhtemel bir fiziksel arıza var demektir.

Keyboard error or no keyboard present: Belki de en çok karşılaşılan POST mesajı. Bu mesaj genellikle “Press F1 to continue” diye devam eder. Siz de olmayan klavyenin F1 tuşuna basarak hatadan kurtulabilir veya yeni bir klavye takarak işleme devam edebilirsiniz.

Memory test fail: POST mesajlarının belki de en can sıkıcısı. BIOS’taki bellek ayarlarınızda olabilecek bir problemden kaynaklanabildiği gibi, bellek modüllerinizdeki kısmi (kısmi=belli bir bölümündeki) arıza nedeniyle de ortaya çıkailir. Ayarlarınızdan eminseniz, başka bir bellek ile sisteminizi tekrar açmayı deneyin.

Hard Disk(s) Fail: Sisteminizde mevcut disk(ler)le BIOS’ta belirilmiş disk ayarları birbirini tutmuyor demektir. BIOS’tan disk ayarlarını otomatiğe getirin, master/slave ayarlarını kontrol edin. Sorun devam ediyorsa disk sürücünüzde fiziksel bir bozukluk kuvetle muhtemeldir.

Bunlar POST hatalarının sadece belli başlı olanları. Sistem-spesifik olarak hata mesajları ile karşılaşabileceğinizi tekrar hatırlatmamda bir sakınca yok.

Share:

Chipset - Yonta Takımları

LX yonga takımı:
66MHz lik veriyoluna sahiptir ve diğerlerine oranla daha ucuz, ekonomik bir yongadır. Bu nedenle Celeron ve PII (233-333) işlemcilerin kullanıldığı soket 370 ve Slot 1 yapıdadırlar. 3 DIMM slota sahip olması ile en çok 768 MB SDRAM desteği bulunmaktadır. Ev ve ofis kullanıcıları için Word, Excell, email, internet chat gibi ofis uygulamaların çalıştırılacağı anakartlarda kullanılmaktadır.

ZX yonga takımı:
Hem 66MHz hemde 100 MHz veri yoluna sahiptir ve Celeron, PII ve PIII işlemci desteği vardır. BX yonga setine göre daha ucuzdur ve 2 DIMM slotu ,512MB SDRAM bellek desteği ile orta seviye anakartlarda kullanılmaktadır. Giriş seviyesi uygulamalarda biraz daha güç isteyen uygulamalarda tercih edilmektedir.

BX yonga takımı:
66 MHz ve 100 MHz veri yolu ile yüksek hızlı PIII işlemcilerden Celeron işlemcilere kadar işlemcileri desteklemektedir. 4 DIMM ile 1GB anabellek desteği vardır. Genişleme yuvası olarak 6 PCI ve ISA desteği ile kolay kullanım avantajı sağlamaktadır. CAD/CAM gibi resim işleme, Database uygulamaları, Ses işleme ve 3D oyunlar gibi yüksek performans isteyen uygulamalar için tercih edilmektedir.

Kuzey Kutup (BX) ve Güney Kutup (PIIX4) olarak adlandırılan iki ana yongadan oluşan BX yongalı anakartların genel özelliğine bakıldığında;

66/100MHz FSB PIII/PII ve Celeron, PC100 SDRAM maximum 1GB bellek, AGP 2X Grafik, ATA 33 Harddisk desteği, 2 USB çıkış, ISA slot desteği bulunuyor. 100MHz de çalışan PIII işlemci kullanıldığında işlemci-BX yonga arasında 800MB, 100MHz de çalışan PC100 SDRAM kullanıldığında RAM ile BX yonga arasında 800MB, AGP2X desteği olan ekran kartı kullanıldığında VGA-BX arasında 512MB veri band genişliği sağlanmaktadır. BX yonga ile harddisk,floopy, CDROM bileşenlerini kotrol eden PIIX4 yonga arasıdaki veri band genişliği ise 132MB olmaktadır. Bunun nedeni iki yonga ortasındaki veri yolu üzerinde bulunan PCI yolundan kaynaklanmaktadır. PCI veriyolu 33MHz de çalıştığı için 32bit lik veri aktarımında 4 ByteX33MHz=132MB band genişliği sağlanmaktadır. Bu durum PCI yuvalarına takılan SCSI, Ses, Mpeg, TV Kartı bileşenlerinin 132MB lık veri yolunu paylaşmalarına neden olmaktadır.

İlk önceleri daha çok PII/III ler için Slot 1 yapıdaki anakartlarda kullanıldılar. Pentium III işlemcilerin Soket yapıya geçmesinden dolayı bu yongaları taşıyan soket anakartlar da üretildiler. Harddisk teknolojisinde ATA33 standardından ATA66 standardına geçilmesi, bu yeni standardı desteklemeyen BX yonga için bir eklenti yapıldı ve ATA66 standardını kullanmaya imkan veren ek yongalar anakart üzerine kondular. Promise gibi birkaç firmanın üretmiş olduğu bu yongalar ile 1 yılı aşkın varlığını devam ettiren BX yongalı anakartlarda, artık ATA66 standardındaki harddiskler tam performansta kullanılır hale geldiler. Bunun için anakarttan başka gereken altyapı, kullanılan ATA66 harddisk ve 80 kablolu ancak 40 pinlik ATA66 kablosu ve gerekli yazılımları yüklemektir. BX2000+ ve BX7+ bu özellikteki birkaç anakarttan ikisi.

I810 yonga takımı;
Hem görüntü hem de ses özelliği ile giriş ve orta seviye kullanıcılara hitap etmektedir ve oldukça ekonomiktir. 66 MHz ve 100 MHz veriyolu desteği vardır. İlk etapta Intel, bu yongaya sahip anakartı (CA810A) Celeron işlemciler için Soket 370 yapıda yaptı ama diğer üretici firmalar (Zida T810B-SE ve Instant810C-SE) hem soket 370 hem de slot 1 yapıdaki anakart tasarımı ile Pentium II/III işlemciyle orta seviye kullanıcılara da hitap etmeyi düşündüler. Daha sonra soket yapıda olan başka anakartlarda Soket Pentium III işlemcilerin çıkması ile bu işlemcilere destek sağladılar.

I810 yonga takımı diğer yonga takımlardan bir kaç noktada ayrılırlar. Bunlar I810 yonga takımı içine entegre edilmiş Direk AGP grafik arabirimi, ATA 66 harddisk standardı, AC 97 ses desteği, STR (Suspend to RAM) ve AMR yuvası (Audio Modem Riser). Ek olarak tümleşik ethernet yonga (CA810AL) ile Network ortamında kolay entegrasyon ve ekonomik çözüm sağlamaktadır. Ses ve görüntü grafiği üzerinde taşıması ile daha az genişleme yuvasına ihtiyaç vardır ve genellikle mikro ATX yapıda ve 4 PCI yuvaya sahip olan anakartlar üretilmektedir. ISA slot desteği bulunmamaktadır. Ancak ISA için ayrı bir yonga kullanılarak bu destek sağlanmaktadır.

En önemli yenilik ise önceki yonga setlerinde bulunan North Bidge ve South Bridge (Kuzey- Guney Kutup) yongaları yerine Hub teknolojisini kullanan yeni yongaları kullanmsıdır. Işlemci, grafik ve RAM bellekleri kontrol eden GMCH “Grafik Memory Controller Hub” ile USB, disk, I/O gibi diğer bileşenleri kontrol eden ICH “I/O Controller Hub” arasındaki veri yolu hızının saniyede 266MB gibi iki kata çıkması ve ICH yongasına bağlı olan her bir arabirimin diğer bileşenlerden bağımsız olarak çalışması büyük avantajlar sağladı.Daha önceki yonga setlerinde iki yonga arasında bulunan PCI slotları 33MHz hızında çalışmalarından dolayı iki yonga arasındaki lik aktarım hızı 133MB/s de sınırlı kalıyordu ve darboğaz oluşturuyorlardı.

I810 nun genel özelliklerine bakıldığında; I810, ATA 66 standardını ilk destekleyen yonga takımıdır. Bu şekilde veri aktarım hızı 66MB/s olan harddiskler tam performansta kullanılabilmektedir.

STR (Suspend To RAM) özelliği ise sistemin bir TV kadar hızlı açılıp kapanma özelliğidir. Bilgisayar bu modda iken çok daha az enerji harcanmaktadır.

AMR ise fax modemlerde maliyeti düşürmek için yapılan bir arabirimdir. Burada Fax modemde kullanılan digital işlemleri yapan parçalar anakart üzerine entegre edilir ve sadece analog işlemler AMR kartta yapılır. Bu şekilde maliyeti düşürmek hedeflenmiştir.

I810 içine entegre edilmiş grafik özelliği ise ev ve ofis kullanıcılarının ihtiyaçlarına göre tasarlanmış, Direkt AGP özelliği ile 8MB lık AGP bir ekran kartının performans değerlerine sahiptir

i810 in Grafik Özellikleri
I810 yongayı diğer yongalardan ayıran önemli özelliklerden biri de 810 yongasının grafik özelliğini kendi içinde bulundurmasıdır. I810 yonga I740 grafik yonganın devamı olan I752 grafik yonganın çekirdeğini içermektedir. Performansı ise TNT grafik yongası düzeyindedir. Bu nedenle I810 yonga, giriş seviyesi PC lerde çift doku işleme yoluna sahip, grafik çekirdeği ile tümleşik, oldukça iyi üç boyutlu performans sergileyen ilk yongadır. Tabi bu, çok yüksek performans isteyen bütün 3D oyuncuları memnun edecek anlamına gelmiyor ama düşük maliyeti ön planda tutan kullanıcıları da yarı yolda bırakmayacak kadar iyi.

I810 yonga içine entegre edilmiş I752 grafik yonganın diğer özelliği ise MPEG2-kod çözücü için hareketli resimlerin işlenmesi için donanımsal olarak desteklenmesi (hardware motion compensation). Bu da DVD filmlerde kendini göstermektedir.

I810 performansını en iyi bellek band genişliği göstermektedir. Dynamic Video Memory Technology (D.V.M.T.) özelliği ile doğrudan belleğe erişim sağlayan Direk AGP yapısını ve işlemci ile grafik arasındaki hafıza kullanımı kontrol etmektedir. Böylece grafik yonga, PC100 SDRAM anabelleğin 800Mb/s band genişliğinden daha yüksek band genişliğinde (1GB/s) grafik belleğe erişmektedir. I810, anabelleğin bir kısmını frame buffer, texture buffer ve Z-buffer olarak Windows işletim sistemi için kullanmaktadır. Açılış sırasında I810, anabelleğin 1MB’tını temel görüntü bufferı için ayırmaktadır. Grafik sürücüleri yüklenirken ise anabelleğin 4MB ı frame buffer, 2MB tı komut buffer ve 4MB’ı ise üç boyut özelliğini gerçekleştiren (anakart üzerinde ayrıca 4MB bellek konmamışsa) Z buffer için kullanılır. Windows işletim sisteminde i810 grafik özelliklerine bakıldığında görülen 2 MB yada 4MB bellek yanıltıcı olabilir, aslında arka planda yukarıda anlatılan yapı gerçekleşmektedir. Toplamda ise anabelleğin 7 ile 11MB tının grafik yonga tarafından işletim sistemi için kullanıldığı görülmektedir. D.V.M.T ile; kullanılan grafik bellek, daha fazla grafik performansı isteyen uygulamalar için kalan anabellekteki miktar paylaşılarak kullanılmaktadır. Kısaca Grafik bellek=anabellek-11MB (7MB ayrıca 4MB bellek anakart üzerinde varsa) olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle anabellek miktarı arttrıldığında sistem performansının artışı yanında grafik performansı da artacaktır.

Sistem performansı için 64MB ve üstü RAM lerin kullanılması tavsiye edilir. I810 yongası 1600X1200x8bit yada 1280X1024X16bit gibi makul sayılabilecek üç boyut çözünürlüğünü vermektedir. Bu çözünürlük ana bellek miktarı artsa da değişmemektedir. I810 içine entegre edilmiş grafik özelliği ev ve ofis kullanıcılarının ihtiyaçlarına göre tasarlanmış, Direkt AGP özelliği ile 8MB lık AGP bir ekran kartının performans değerlerine sahiptir.

I810E yonga takımı;
I810 yonga takımının iyileştirilmiş halidir. 66/100 ve 133MHz veriyolu hızı desteği ile yeni Celeron ve PIII/133Mhz işlemci desteği vermektedir. Ayrıca anakart üzerinde 133MHz SDRAM belleğe sahip olması ile daha (yaklaşık %7-30) iyi grafik performansına sahip olmasıdır. Bunların dışındaki bütün özellikler (STR, AMR, ATA 66) I810 ile aynıdır.

I815 ve I815E Yonga Takımı:

I815 yonga takımı I810e nin devamı niteliğinde, I810e yonganın ATA66,AMR, STR,AC97 gibi yeni arabirimleri ve Hub teknolojisini desteklemektedir. Ancak bu yonganın getirmiş olduğu en yeni özellik I815 yonga içine entegre edilmiş grafik arabirimine ek olarak ayrı bir slotta AGP4X grafik desteğinin olması. Bu da I810 ve I810e yongalarının grafik performansından memnun olmayan kullanıcılara ve ilk etapta anakart ile tümleşik grafik yongayı kullanıp sonra daha performanslı üst grafik kartlarını kullanmak isteyen kullanıcılara imkan sağladı. Böylece Celeron işlemcilerden en üst Pentium III işlemciye olan destek ile her kademe kullanıcıya hitap eden bir yonga piyasaya sağlanmış oldu.

I815E olarak adlandırılan yonga ise aslında I815 yongası ve ICH2 bileşeninden oluşuyor. Ilk etapta I815 yonga ile ICH (I/O Controller Hub) adı verilen I82801AA yongası beraber kullanıldı. I/O Giriş Çıkış arabirimi, PCI, Harddisk, USB, gibi arabirimleri kontrol eden ICH (I82801AA) yonga, harddisklerde ATA66 yı desteklerken AMR gibi yeni bir teknolojiyide beraberinde getirdi. Teknolojideki hızlı ilerleyiş harddiskte de ATA100 standardı ile görüldü ve AMR arabiriminin beklenen sonucu gösterememesi nedeniyle yeni arabirimler üzerinde çalışıldı. ICH 2 (I82801BA) yongası ile beraber bir kaç değişiklik yapıldı ve disklerde ATA100 desteği ve CNR (Communication Network Riser) denilen yeni bir teknoloji sunuldu. CNR ile Ethernet, USB, Ses gibi bileşenleri destekleyen kartların üretilmesi planlandı. Ayrıca 2 olan USB desteği ayrı bir yongaya gerek kalmadan 4 e çıktı. Bu farklılığı belirtmek için ise I815+ICH2 bileşenine kısaca I815E adı verildi.

I820 yonga takımı;
Giriş
Intel 820 çipseti, 100/133 MHz sistem veriyolu frekansında çalışan Pentium II ve Pentium III işlemciler için optimize edilmiştir. Üç ana bileşenden oluşur: Memory Controller Hub (MCH), I/O Controller Hub (ICH) ve Firmware Hub (FWH). Intel 820, sunucu köprü merkezi olarak Intel 810'da kullanılan GMCH'nin (Graphics and Memory Controller Hub) aksine MCH'yi kullanır. Ayrıca, I/O aygıtları için ICH'yi kullanırken; PC platformundaki güvenlik ve yönetilebilirlik altyapıları için ise FWH'yi kullanıyor. Intel 810 ile karşılaştırıldığında Intel 820, grafik motorunu kaldırıyor ve AGP 2.0 spesifikasyonlarını destekliyor. Ayrıca i820, özellikle RDRAM (Rambus DRAM) desteği için geliştirildi. RDRAM, SDRAM'den (Synchronous DRAM) çok daha yüksek frekanslarda çalışabilen yeni bir hafıza teknolojisidir. Intel 820'yi DIMM'lerle (Dual Inline Memory Module) geriye uyumlu hale getirebilmek için MCH, fazladan bir Memory Translator Hub (MTH) barındırır; bu merkez, Direct RDRAM kanalı ile SDRAM arasında bir köprü görevi görür. Sistemin şeması Şekil 1'de gösterilmiştir.
Intel 820 çipseti, Intel 810 ile aynı ICH ve FWH öğelerini kullanırken; GMCH yerine de MCH kullanıyor. Intel 810'daki GMCH ile aynı yolu kullanan MCH, ICH ile bir merkez arabirimi aracılığıyla haberleşiyor.

RDRAM
Rambus, yüksek performanslı arabirim teknolojisine bir örnektir. Bugünün hızlı işlemci frekanslarıyla aynı hızı koruyabilmek için DRAM çiplerinde kullanılmaktadır. Bir Rambus DRAM -RDRAM olarak da bilinir- SDRAM'dan çok daha yüksek performans sunar. RDRAM, 400MHz'e kadar saat hızlarında çalışabilir. Veriler, iki saat kenarına dağıtıldığı için, veri oranı 800MHz olabilmektedir. İki bayt genişliğinde bir kanal için RDRAM, 1.6GB/s veri transferi sunar. DIMM mimarisi ile karşılaştırıldığında RIMM (Rambus Inline Memory Module); MCH'den başlayıp, bütün RDRAM aygıtlarından geçip, 28-ohm kesme rezistansı ile biten bir Direct RDRAM kanalına sahiptir. Bir Direct RDRAM kanalı, azami 32 RDRAM aygıtını destekleyebilir. Bir PC platformunda, Direct Rambus kanalının devamlılığını sağlamak için bütün RIMM soketleri RIMM modülleri ile doldurulmalıdır. RDRAM aygıtı bulunmayan bir RIMM modülü olan Devamlılık Modülü, kanalın devamlılığını sağlamak için boş RIMM soketlerini doldurmakta kullanılır.

MCH
MCH, 100/133 MHz sunucu veriyolu frekanslarında çalışan Pentium II ve Pentium III işlemciler için tek ve çift CPU konfigürasyonlarını destekler. 810 çipsetinin GMCH'si ile karşılaştırıldığında MCH, RDRAM için ilk çözüm yoludur; ayrıca daha fazla grafik esnekliği için grafik özelliğinden yoksundur ve AGP 2.0 spesifikasyonlarını destekler. Direct RDRAM kanal frekansı/sistem veriyolu frekansı olarak MCH; PC600 RDRAM aygıtlarında 266/133 ve 300/100 MHz; PC700'de 266/133, 300/100 ve 356/133 MHz; ve PC800'de 266/133, 300/100, 356/133, 400/100 ve 400/133 MHz destekler. MCH, AGP spesifikasyonlarını da, 1x/2x için 1.5V ve 4x için 1.5V sinyal seviyesi kullanır. MCH ayrıca, azami 32 RDRAM aygıtı ve üç farklı RDRAM hafıza teknolojisini (64Mbit, 128Mbit ve 256Mbit) destekleyen Direct RDRAM kanalına sahiptir.

MTH
MTH'ye, Intel 820 çipsetinin PC-100 SDRAM desteklemesi gerektiği zamanlarda ihtiyaç duyulur. Direct Rambus kanalı ile SDRAM arasında yer alır. MTH, iki tip SDRAM hafıza teknolojisini destekler: 8Mx8 ve 4Mx16 konfigürasyonlu 64Mbit ile 32Mx4 ve 16Mx8 konfigürasyonlu 128Mbit. Bir okuma işlemi için MTH, veriyi SDRAM'den alır ve onu MCH'ye göndermeden önce Direct Rambus paket biçimine dönüştürür. PC platformlarında DIMM modül çözümü, MTH öğesi barındıran bir ek kart ya da MTH öğesinin monte edildiği bir anakart ile sağlanır. MTH, hafıza arabirimi için Serial Presence Detection (SPD) kullandığından SPD destekli DIMM modülleri kullanılmalıdır.

ICH
ICH, eski ISA ve süper I/O gibi X-Bus aygıtlarına bağlantı için LPC arabirimini kullanır. LPC arabirimi, 33MHz'de çalışan, 4-bit genişliğinde komut, adres ve veri yoludur.ICH, ses veya modem için AC'97 (Audio Codec 97) bağlantısı sunar. AC'97, dijital sinyal işleme ve analog-dijital devre arasındaki çevrimi, ayrı iki çipte bulundurabilen iki çipli bir konfigürasyondur. Bu konfigürasyon, daha yüksek bir SNR'ye (Singal to Noise Ratio) ulaşır. ICH, ISA arabirimi sunmadığından, ISA genişlemeleri için ISA köprü çipi gerekmektedir. Ek olarak, ICH, Ultra ATA/66 modunu ve USB portlarını destekler; bu sayede 66MB/s transfer oranına ve harici çevresel aygıt genişlemelerine izin verir

FWH
FWH, Intel 820 çipsetinde BIOS kodunun bulunduğu yerdir. Gelişmiş platform güvenliği için donanımsal bir rasgele sayı üreticisi kullanılmaktadır. Tahmin edilebilecek bir kaynağı engellemek ve devreden dizilerden kurtulmak için çipteki beyaz paraziti, rasgele kaynak olarak kullanır. Rasgele sayı üretiminin uygulamaları, elektronik ticaret, dijital imza, korumalı haberleşme protokolü ve eğlenceyi de barındırmaktadır.

I840 Yonga Takımı;
Bu yoga takımının I820 yogaya ek olarak getirmiş olduğu en önemli yenilikler 3 grupta toplanabilir. Bunlardan birincisi, anakartı İş ortamlarında güçlü bir platform olarak Workstation yada giriş seviyesi server olarak kullanılmasını sağlayacak .ift Penium III işlemci desteği. I840 sadece 133MHz veriyolu desteği sağlamakta bu nedenle 133MHz de çalışan Pentium III işlemciler ile maximum performans sağlanabilmektedir.

İkinci önemli özelliği ise tek kanalda RDRAM band genişliği ençok 1.6GB verebilirken bu yonga ile iki kanal RDRAM desteği geldiği için en çok 3.2GB lık bellek band genişliği sağlanmaktadır. Bu şekilde grafik ve resim işleme programları olan CAD/CAM, AutoCAD gibi yazılıımlar ile uğraşan kullanıcılar için daha canlı, hızlı ve net görüntüler sunulmaktadır.

Üçüncü yenilik ise anakart üzerinde Intel I82806 kullanıldığında mevcut 32bitlik PCI yuvalarına ek olarak 64bitlik PCI yuva desteği gelmekte ve iki yonga arasındaki band genişlik ise 533MB/s olmaktadır. Bu yuvalarda daha çok yüksek bandgenişliği isteyen Gigabit Ethernet, Fiber Channel yada SCSI kartlar kullanılabilmektedir.

I820 yongada da kullanılan ICH bu yongada da kullanılmaktadır. Dolayısı ile AC 97 ses, ATA66 harddisk standardı, STR “Suspend To RAM”, USB arabirimi bu yongada da bulunmaktadır

I860 Yonga Takımı;
Intel'in 2001'in ilk çeyreğinde tanıtacağı çipseti i860, SDRAM destekli olacak ve i840'ün yerini dolduracak. i840, sadece Rambus-DRAM desteğine sahip bir çipset ve bu yüzden popüler olması da çok zor.

I870 Yonga Takımı;
i870, Intel'in 2001'in sonu 2002'nin başı gibi tanıtmayı düşündüğü bir çipset. Bu çipset Intel'in uzun zamandır üzerinde çalıştığı 64 bitlik işlemcisi Itanium'dan sonra piyasaya süreceği Mckinley işlemcileri için üretilecek.

Çipset hafıza modülleri olarak ya Rambus-DRAM'ı ya da DDR-SDRAM'ı destekleyecek. Intel kullanılacak hafıza modülü tipine göre çipsetin kolayca uyarlanması için bazı teknikler de geliştirmiş. Yani çipsetin DDR-SDRAM gibi SDRAM mimarisini kullanan hafıza modülleri ile çalışabilmesi için, i820 çipsetinin kullandığı gibi bir dönüştürücü çipe (MTH çipi) ihtiyacı yok. Dolayısı ile i820 çipsetinde hem performans hem de stabilite sorunu yaratan hadiseler bu sefer yaşanmayacak.
Share:

BIOS Nedir?

BIOS (Basic Input Output System), açılımından da anlayabileceğiniz gibi temel girdi/çıktı işlemlerini gerçekleştiren bir çiptir. Sisteminizin CD-ROM Sürücü, Sabit Disk, Disket Sürücü gibi girdi/çıktı aygıtlarını doğru bir şekilde tanımasını ve çalıştırmasını sağlar. BIOS'un bu temel görevi dışında yaptığı bir kaç iş daha vardır. Örneğin yeni nesil anakartlarda, işlemcinin çarpan ve voltaj ayarları da BIOS'tan yapılabilir.

BIOS Niye Güncellenmeli?
İlk önce altın bir kuralı hatırlatalım: "Düzgün çalışan bir sistemde, BIOS güncellenmemelidir". BIOS güncellemeleri genellikle, zamanla ortaya çıkan bazı sorunları gidermek için çıkarılır. Örneğin, 8.4 GB'tan büyük sabit diskleri desteklemeyen eski anakartların bir kısmı, BIOS güncellemesi ise bu sabit diskleri desteklerler. BIOS güncellemesi çoğunlukla sorunları çözmek amacıyla çıkarılsa da, bazen anakartınıza bazı yeni özellikler kazandırmak amacıyla da çıkarılabilir. Örneğin anakartınız, CD-ROM'dan açılışı (boot) desteklemiyorsa, BIOS güncellendikten sonra destekleyebilir. Kısacası BIOS güncellemesi iyi bir şeydir, ama düzgün çalışan bir sistemde yapılması tavsiye edilmez. BIOS güncelleme riskli bir işlemdir ve tecrübeli bir kullanıcı tarafından yapılmalıdır.

BIOS Güncelleme Dosyasını Nasıl Bulacağım?
Öncelikle anakartınızın iki veya üç özelliğini tam olarak öğrenmiş olmanız gerekiyor. Bunlardan birincisi anakartınızın markası, ikincisi ise modeli. Örnegin Abit BX6. Bununla birlikte bazen anakartınızın revizyon numarası da doğru BIOS güncelleme dosyasını bulmanız için gerekli. Örneğin Abit BX6 Revizyon 2.0. Bu bilgiler anakartın üzerine basılıdır. Ayrıca anakartın kitapçığında ve kutusunun üzerinde de bu bilgiler yer alabilir. Bu bilgileri öğrendikten sonra, anakart üreticinizin web sitesine bağlanarak, gerekli olan BIOS güncelleme dosyasını aramalısınız. Aşağıdaki linkte bütün anakart üreticilerinin bir listesini ve web sitelerinin adreslerini bulacaksınız.

http://www.ping.be/bios

BIOS güncelleme dosyasının yanısıra, BIOS'unuzun üreticisine bağlı olarak bir dosyaya daha ihtiyacınız vardır. Bu dosya AWARD marka BIOS'larda genellikle AWDFLASH.EXE ismindedir, AMI marka BIOS'larda ise genellikle AMIFLASH.EXE ismindedir. Sonuçta elinizde bu FLASH programıyla birlikte, BIOS güncelleme dosyası bulunmalı.

Güncelleme
Güncelleme işlemi mutlaka bellekte hiç bir program yokken yapılmalıdır. Bu nokta çok önemlidir. Bilgisayarınız açılırken F5 tuşuna basarak, hiç bir program yüklenmeden direkt DOS ortamına geçebilirsiniz. Başka ve daha güvenilir bir yöntem ise boş bir açılış disketi kullanmaktır. Bu disketle bilgisayarınızı açarsanız, yine hiç bir program yüklenmeden DOS ortamına geçersiniz. Windows 98 Başlangıç Disketi bu iş için uygun değildir, çünkü belleğe pek çok program yüklemektedir.

BIOS güncellemesi, eski BIOS ayarlarınızı aynen korumayabilir, bu yüzden güncelleme işleminden önce BIOS ayarlarını bir yere not etmeniz faydalı olacaktır. Güncelleme işlemi sırasında bilgisayarınızı kapatmayın veya reset etmeyin! DOS ortamına geçtikten sonra komutla BIOS güncellemesine başlayabilirsiniz.
Share:

64-Bit PCI Veriyolu Mimarisi

PCI (Peripheral Connect Interface) veriyolunun gelişim amacı yüksek bant genişliğine sahip birimlerin işlemci ile daha hızlı veri transferini sağlamaktı. ISA tabanlı 32-bit’lik VESA mimarisinin geliştirilmiş bir versiyonu olan PCI tamamen farklı bir tasarımı sahipti. İşlemci, bellek ve chipset birbirlerine bu özel veriyolu ile yüksek hızda bağlanmaktaydı.

32-bit veri (data) ve 64-bit adres veriyoluna sahip PCI arabirimi üzerinden 133 Mb/s oranında veri transferi gerçekleştirilebilmektedir. Frekans hızı 33 MHz olan PCI veriyolu üzerindeki bütün birimler 32-bit üzerinden haberleşir. Veriyolu gelişimi işlemci teknolojileri ile paralel bir şekilde ilerlediğinden, bugüne kadarki 32-bit işlemciler ile 32-bit PCI veriyolu kullanım için yeterli bir platform olmaktaydı. Grafik işlemin önem kazanmasıyla birlikte yeni bir arabirim olan AGP veriyoluna geçen görüntü kartlarının ardından işlemcilerde 64-bit’lik yapıya geçiş sürecinin başlaması yeni bir PCI veriyolu standartı olan 64-bit’lik yapının oluşmasını zorunlu bir hale getirmiştir.

64-Bit PCI Yapısı :

64-bit PCI yapısının oluşturulabilmesi için 32-bit PCI yapısına 39 sinyal ucunun eklenmiştir. Data ve adres bilgileri aynı uçlardan (pin) taşındığı için yeni 64-bit’lik veriyolunun slot yapısında ebat olarak bir değişim yapılmamıştır. Buna göre 64-bit PCI yapıdaki kartlar mevcut 32-bit PCI veriyolu slotlarında kullanılabilir.

PCI veriyolunun 64-bit veri transferi yapabilmesi ile veri iletişim hızı iki katına çıkmaktadır. 33 MHz veriyolu hızına sahip PCI, 64-bitlik yeni yapısı ile 66 MHz frekans hızına ulaşmaktadır. Genişlemiş veriyolu üzerinden 532 Mb/s oranında veri transferi yapılması mümkündür. Bu da 133 MHz hızına sahip 2xAGP veriyolunun transfer edebildiği veri ile aynı orandır.

Pc sistemlerinin yavaş kalmasının sebebi aslında PCI veriyolu değildir. Mevcut çevre birimleri PCI veriyolunun tüm potansiyelini kullanmamaktadır. Sistemleri genelde yavaşlatan chipset, işlemci ve bellek arasındaki yoğun veri alış-verişidir. 64-bit PCI yapısını destekleyen chipset, 64-bit işlemci ve bellek ile yeni PCI veriyolunda daha hızlı bir şekilde veri transferi gerçekleştirebilecektir. Çevre birimler de daha yüksek hızda ve az sürede bu temel birimlere bağlanabilecektir.

Veriyolu Uyumluluğu :

64-bit 66MHz PCI veriyolu 32-bit 33MHz PCI ile tamamen uyumlu olup, mevcut chipset desteği olmadan birimler bir önceki modda (32-bit 33MHz) çalışacaktır. Bütün sistemin 64-bit çalışabilmesi için işlemci, chipset ve belleğin 64-bit olması gereklidir.



Share:

8 Mayıs 2007

Microsoft PowerPoint

Microsoft Powerpoint programi ile birlikte slayt gösterilerinde kullanilmak üzere görsel ve isitsel olarak sunu tasarimi gerçeklestirilir. Herhangi bir toplantida veya seminerde kullanilmak üzere konuyu özetleyici bilgi veren sunular bu program ile hazirlanir. Bir sunu belli sayida slaytlardan olusur.

Diger bir ifadeyle her bir ekranini slaytlar olusturur. Bu nedenle sunu olusturmanin temeli sunuda yer alacak slaytlarin yazilmasi ve biçimlenmesidir.

Powerpoint programinda sunu hazirlamak için önce asagidaki 4 seçenekten birinin seçilmesi gerekmektedir;

• Akilli Içerik Sihirbazi: Sunuyu olusturan slaytlarin biçim ve içerik olarak konulara göre hazir olarak yer aldigi ve kullanicilarin aynen veya degistirerek kullanabilecekleri slaytlar hazirlar. Daha profesyonel sunular hazirlamak için kullanilir. Bu seçenek size hazirlanacak sunu hakkinda soru sorarak yardimci olmaya çalisir.

Tasarim Sablonu: Sunuyu olusturan slaytlarin biçim olarak hazir oldugu ancak içerik ve düzen olarak kullanici tarafindan yaratilacak bir sunu hazirlama yöntemidir.

Bos Sunu: Dogrudan sunuyu olusturan slaytlarin içerik ve biçim bakimindan kullanici tarafindan hazirlanacagi bir sunu hazirlama yöntemidir. Burada önceden hazirlanmis 24 adet bos sunu vardir. Bu yöntem daha uzun zaman alir ve daha ayrintilidir.

Varolan Sunuyu Aç: Kullanici tarafindan daha önceden hazirlanan bir sunu açmak için bu seçenek kullanilir.

ANIMASYON

Canlandirma, slayt içinde yer alan metin ve nesneleri belli bir düzende hareket ettirmek ve degisik sesler çikarmaktir. Powerpoint'te canlandirma 2 sekilde yapilir. Birincisi Slayt Gösterisi menüsünde yer alan Önceden Belirlenmis Animasyon seçenegidir. Digeri ise Özel Animasyon seçenegidir. Önceden belirlenmis animasyon seçenegi hazir bir takim etkilerin seçilen slayta uygulanmasidir.

Önceden Belirlenmis Animasyon:
Slayt dosyalari üzerindeki islevlerin canlandirilmalarinda bir degisiklik yapmak için kullanilir. Öncelikle hangi nesnenin canlandirilmasi degistirilecekse o nesne seçilir. Daha sonra Slayt Gösterisi menüsünden Önceden Belirlenmis Animasyon seçenegi kullanilir.

Özel canlandirma:
Özellikle slayt üzerindeki resimlerin parçalanip hareketlendirilmesi ve daha ayrintili animasyon uygulamak için kullanilir. Özel animasyon uygulamak için Slayt Gösterisi-Özel Animasyon menüsü veya Farenin sag tusu- Özel Animasyon seçenekleri kullanilir. Ayrica Powerpoint sunu dosyalarindaki slayt görüntülerinde ses ve hareket efektleri kazandirmak içinde kullanilir.

Gösteriyi Görüntüleme:

• Slayt gösterisi menüsündeki Gösteriyi Görüntüle seçenegi,

• F5 tusu,

• simgesi

Slayt geçisi: Powerpoint sunulari birden fazla slayt görüntüsü içerebilir. Bu slayt gösterileri arasinda geçisi saglamak için Slayt Gösterisi menüsünde yer alan Slayt Geçisi seçenegi veya Slayt Siralayicisi görünümündeyken farenin sag tusundan da Slayt Geçisi seçenekleri kullanilir. Buradaki Efekt bölümünde slaytlarin arasindaki geçis türü ve zamanlamasi, bunlara ek olarak ses efekti ayarlamasi yapilmaktadir.

Tasarim sablonu uygulamak:
Daha önceden hazirlanmis olan standart sunu sablonlarindaki renk ve tasarimlarin çalisilan sunu dosyasi üzerine yansitmak için "Biçim" menüsündeki Tasarim Sablonu Uygula veya Standart Araç çubugundaki Ortak görevler dügmesinde yer alan Tasarim Sablonu Uygula seçenegi kullanilir.

Komut dügmeleri

Powerpoint'te hazirlanan sunu dosyalari üzerine bazi islevleri yerine getirebilmek için komut dügmeleri kullanilabilir. Slayt Gösterisi menüsünde yer alan Komut Dügmeleri seçildiginde buradaki komut dügmelerinden biri seçilebilir.

Bu seçim yapildiktan sonra Komut ayarlari iletisim kutusundan bu dügme için bir islev tanimlamasi yapilir. Bu islev 2 farkli yöntem ile gerçeklestirilebilir. Bunlar fare tiklamasi ve fare ile dügmenin üzerine gidilmesi yöntemleridir. Bu dügmelerle bir program dosyasi çalistirilabilir, slaytlar veya sunular arasinda köprüde kurulabilir.

Zamanlama Provasi

(resim var ) Slaytlar arasinda geçis sürelerini ayarlamak için kullanilan bir slayt gösteri seçenegidir. Slayt gösterisi menüsünde yer alan Zamanlama Provasi seçenegi kullanilarak yapilir. Prova çubugunda 3 tane dügme bulunur. Bunlar; Yinele- Duraklat-Sonraki seçenekleridir.
Share:

Microsoft Outlook II

Teslim Seçenekleri:

Bu Tarihten Önce Teslim Etme
İletinin kesin teslim edileceği tarihi bildirir. İleti daha önceden gönderilse bile alıcı bu tarihten önce iletiyi göremez.

Son Geçerlilik Tarihi
Alıcının iletiyi okuyabileceği son tarihtir, bu tarihten sonra iletinin iletiyi okuyamaz.

İzleme Seçenekleri
Bu İletinin Ne Zaman Teslim Edildiğini Bildir
İletinin karşı tarafa ne zaman edildiğini bildiren Teslim Bilgisi alınır.
Bu İletinin Ne Zaman Okunduğunu Bildir
İletinin okunduğunu bildiren okundu Bilgisi alınır.

Senaryo:
Ahmet Bey, Pazartesi günü haftalı iş planı yapanken Çarşamba günü yapılacak toplantı için toplantı saati ve yeri hakkında arkadaşlarından onay almak ister.

1. Ahmet Bey, Outlook simgesine çift tıklayarak Outlook programını başlatır.
2. Outlook çubuğundan Gelen Kutusu'na tıklar (Aynı zamanda gelen mesajlarını da kontrol edebilir.)
3 Standart Araç çubuğundan Yeni Posta-İletisi düğmesine tıklar ve boş bir posta ileti formu açar.
4. Kime,Konu ve İleti alanına gerekli metin ve adresleri yazar.
5. Seçenekler sekmesine tıklar.
6. Oylama Düğmelerini Kullan seçeneğini seçerek, Uygun, Uygun Değil metinlerini yazar. (Bunlar karşı tarafta düğme olarak görüntülenecektir)
7. Teslim Seçeneklerinden, Bu tarihten önce teslim etme onay kutusunu işaretler ve uygun olan tarihi yazar. (Aynı gün içersinde cevap istenen iletilerde kullanılmaz)
8. Son Geçerlilik Tarihi onay kutusunu işaretleyerek iki gün sonrasının tarihini girer.
9. İzleme seçeneklerinden Bu iletinin ne zaman teslim edildiğini bildir onay kutusunu işaretler.
10. Bu iletinin ne zaman okunduğunu bildir Onay kutusunu işaretler
Böylece hazırladığı ileti çarşamba gününe kadar geçerli olup arkadaşlarına ne zaman teslim edildiğini ve de hangi arkadaşının okuyup okumadığını öğrenecektir.

Senaryo :
Ahmet Bey, dün akşam yapılan genel kurul toplantısının sonuçlarını şirket çalışanlarının tümüne hızlı bir şekilde duyurmak istemektedir. Ahmet Bey, toplantı sonuç raporunu Winword programında yazmıştır ve Winword de yazılmış bir belgenin elektronik-posta aracılığıyla gönderilebileceğini düşünmektedir.

Ahmet Bey, bilgisayarını açar Windows masa üstü görüntülendiğinde fare ile start düğmesine tıklar, start menüsü görüntülenir. Fare ile programlar yazan satırı işaret eder. Bu satır altına gizlenmiş bir alt menü hemen sağ tarafta görüntülenir. Bu yeni görüntülenen menüden winword komutunu seçer, bir süre sonra winword açılır.

Winword açıldıktan sonra Fare ile File komutuna tıklar açılan File menüsünden Send To satırını işaret eder, ikinci bir menü açılır açılan yene menüden Mail Recipient komutunu seçer. Choose Profile iletişim penceresi görüntülenir,
Profile name kutusundan Microsoft Outlook satırını seçer ve OK düğmesine tıklar. Bir süre bekledikten sonra Message penceresi görüntülenir.

Bu pencereden To… düğmesine tıklar Select Names penceresi görüntülenir. Show Names from the kutusundan Global Adres List seçeneğini seçer.
Type Name of Select from list kutusundan listelenmekte olan adlardan uygun olanlarını seçip To.-> düğmesine tıklar. Seçilen adlar Message Recipients kutusuna kopyalanır. Ok düğmesine tıklar. Bu pencere kapanır. Bir önceki pencereye geri döner. Bu pencerede Send düğmesine tıklar.
Ahmet Bey raporları tüm çalışanlara gönderdi.

Senaryo : Bir iletiyi yanıtlamak.
Ahmet Bey Outlook simgesine çift tıklayarak Outlook programını başlatır. Outlook çubuğundan Gelen Kutusu'na tıklayarak kendisine gelen iletileri kontrol etmek istemektedir. Feridun Beyin üretim Hattı Toplantısı iletisini görünce üzerine çift tıklayarak açar ve okur. Daha sonra iletiyi yanıtlamak için

1. Standart araç çubuğundan yanıtla düğmesine tıklar. Kime kutusu kendiliğinden dolu olan bir İleti Formu görüntülenir, bu kısımda Feridun Beyin adresi vardır. Konu kutusunda YNT yazısı vardır. İleti alanına "Sizinle hem fikirim" yazar.

2. Standart Araç Çubuğundaki, Gönder düğmesine tıklar.

N. Outlook Takvimini Kullanmak

Tüm randevularınızı izlemek zor olabilir. Grup toplantısı Perşembe mi, Cuma mı? Saat 10'da mı, 2'de mi? Birçok insan, programlarını izleyebilmek için bir randevu defteri, bir masa takvimi yada bir ajanda kullanır. Microsoft Outlook'ta , Takvimi elektronik bir randevu defteri gibi kullanır. Takvimi randevuları kaydetmek, gelecek randevular için yer ayırmak ve toplantıları elektronik olarak başka insanlarla eşgüdüm içinde ayarlamak için kullanabilirsiniz.

Takvimde aynı anda bir günlük,bir haftalık yada bir aylık randevularınızı görüntüleyebilirsiniz. Değişik projelerdeki ilerlemelerinizi izlemek için bir iş listesi hazırlayabilir, işlerinizi belirli zamanlar için programlayabilir ve bittiklerinde de işaretleyebilirsiniz.


1. Randevuları Ayarlamak

Takvim klasörünü açtığınızda, programınızın varsayılan gün görünümü ekrana gelir. Gün , hafta ve ay görünümleri , programlanmış randevularınızı izlemenize yardımcı olur. Gün görünümünde randevu alanı çizgili bir ajandayı andırır. Her gün, randevuları girebileceğiniz otuzar dakikalık zaman dilimlerine bölünmüştür. Varsayalım ki çalışma günü sekizde başlasın 17 de sona ersin çalışma saatleri dışındaki saatler gölgelenmiş olarak görüntülenir. Hafta ve ay görünümünde randevu alanları bir takvim kılavuzunu andırır.

Tarih gezgini gün ve hafta görünümlerinde randevu alanının sağında yer alır ve tarihten tarihe nasıl geçtiğinize bağlı olarak içinde bulunulan bir önceki yada bir sonraki ayı gösterir. Tarih gezginini farklı tarihlere geçmek için kullanabilirsiniz. Böylece yeni randevular ekleyebilir yada geçmiş randevulara geri dönebilirsiniz.

Kalın tarihler o gün için en az bir randevu olduğunu belirtir. Tarih gezgininin altında , geçerli tarih için belirlenmiş işleri görüntüleyen görev defteri bulunur. Programınıza gelecek toplantıları eklemek istiyorsunuz. Ayrıca görevlerinizle ilgili randevularla karışmayacağına emin olduğunuz bazı özel randevular da ekleyeceksiniz.

Senaryo:
Ahmet Bey, Arkadaşlarıyla bu yıl ki satış stratejilerini belirlemek amacıyla satış stratejisi toplantısı yapmak istemektedir. Toplantı Salı günü 14:30 ile 16:00 arasındaki zaman diliminde yapılacaktır. Bunun için Ahmet Bey, kendisine bir randevu oluşturur.
Outlook çubuğundan Takvim düğmesine tıklayarak Takvim penceresini açar.

1. Standart araç çubuğundan Yeni Randevu düğmesine tıklar ve Yeni Randevu formu görünür.
2. Formda Başlangıç Saati kutusuna toplantının yapılacağı tarih ve saat girilir.
3. Bitiş Saati kutusuna toplantının bitiş tarihi ve saati girilir.
4. Konu kutusuna satış stratejisi toplantısı yazıp sekme tuşuna basar.
5. Konum kutusuna ise toplantının yapılacağı yerin adını - Konferans Odası B- yazar.

Herhangi bir dalgınlığa karşı bu randevu için bir anımsatıcı da hazırlar. Yine aynı pencereden Anımsatıcı onay kutusuna tıklar. Anımsatıcının ne zaman anımsatmaya başlayacağını belirtmek için anımsatıcının açılır liste düğmesine tıklar.

Bu listede randevu saatinden ne kadar süre önce anımsatıcının uyarmaya başlamasını istiyorsa onu seçer. Standart araç çubuğundan sıra ile kaydet, Kapat, düğmelerine tıklar Böylece hazırlamış olduğu Yeni Randevu , randevular listesine eklenir.

Randevu listesinde yeni hazırlanan randevu, başında bir çan resmi ile görüntülenir. Bu çan resmi randevunun , anımsatıcı içerdiğini gösterir.
Share:

Microsoft Outlook

A. Outlook Ortamını Tanıtmak

Outlook programını başlattığınızda, karşınıza ilk çıkan alan Bilgi görüntüleyici olacaktır. Bu alan, Outlook içindeki tüm bilgi türleri ile çalışacağınız ve onları görüntüleyeceğiniz ana penceredir. Outlook programını ilk başlattığınızda, Bilgi görüntüleyici Gelen kutusu klasörünün içeriğini gösterir. Gelen kutusu klasöründe, başka kullanıcılar tarafından size gönderilen iletiler vardır.

Microsoft Outlook yardımıyla kuruluşunuzun diğer çalışanlarıyla hızlı bir biçimde iletişim kurabilirsiniz. Örneğin, çalışma arkadaşlarınızdan birine bir iç yazışma metnini vermek isterseniz, yazıp masasının üzerine bırakabilirsiniz. Arkadaşınız diğer binada yada şubede ise yazışmayı ona faksla gönderebilir yada postalayabilirsiniz. Ancak Outlook'u kullanırsanız, bu yazışmayı bilgisayarınızın başından kalkmadan elektronik postayla yada faks olarak gönderebilirsiniz. Başkalarında gelen e-posta ve faks iletilerini de bilgisayarınızda ki gelen kutusundan alabilirsiniz.

İletilerinizi elektronik posta olarak göndermek, iletişim kurmanın en etkin yollarından biridir. Rapor göndermek, iş ilanı vermek yada bir proje ile ilgili yazışmalar yapmak gibi, posta yada telefon kullandığınız tüm durumlar için e-postayı kullanabilirsiniz. İletilerinizin birer kopyalarını başkalarına göndermeniz gerekirse, alıcı ekleyebilir yada size gelen iletileri başkalarına iletebilirsiniz. Bir ileti gönderildikten sonra, ne kadar hızlı işleme alındığına bağlı olarak, birkaç saniye yada dakika sonra alıcının eline ulaşır.

Bir bilgisayara ağı üzerinde e-posta göndermek, size anında iletişim kurmanın yanı sıra zamandan ve kağıttan tasarruf yapma olanağı da sağlar.
Internet kullanarak yalnızca kuruluşunuzdaki çalışanlara ulaşmakla kalmayıp dünyanın her tarafındaki insanlara da ileti gönderebilir ve onlardan ileti alabilirsiniz. Internet dünya çapında "ağların ağı" olarak tanımlanan ve bilgisayar aracılığıyla eğitim kurumlarını, araştırma kuruluşlarını, iş merkezlerini, devlet kurumlarını ve milyonlarca insanı birbirine bağlayan çok büyük bir sistemdir.

E-Posta internet'in e yaygın olarak kullanılan servisidir. Bilgisayarında modem yada Internet bağlantısı olan herhangi birisi, Microsoft Network gibi bir Internet erişim sağlayıcı yada Internet servis sağlayıcı aracılığıyla Interneti kullanabilir. Internet erişim sağlayıcıları , Internet kullanıcıları ile ınternet süper bilgisayarları arasındaki bağlantıyı sağlar.

B. Elektronik Posta Göndermek

Outlook uygulamasını kullanarak yeni bir oluşturduğunuzda, posta formu olarak adlandırılan boş bir form görünür. Bu form,iletilerinizi yaratırken ve göndereceğiniz yerleri belirlerken size yardımcı olacak bir şablondur.
İletiyi başlatın:

Bu alıştırmada ilk defa bir e-posta iletisi yaratacaksınız.

1.Gelen kutusu klasörünün açık olduğundan ve iletilerin otomatik önizleme'li ileti görünümünde görüntülendiğinden emin olun.

2.Standart araç çubuğundaki Yeni Posta İletisi düğmesine tıklayın. Boş bir ileti görünür. Ekranımız aşağıdaki örneğe benzemelidir.

İletinin gönderileceği yeri belirlemek

İletinizin metnini yazmaya başlamadan önce, ileti üstbilgisinde bulunan kime alanına alıcıların adlarını girerek iletilerin gönderileceği yeri belirlersiniz. Bu, gönderilecek kağıda alıcının adını yazmak gibidir.

Outlook'ta , ileti gönderebileceğiniz tüm kullanıcıların adlarının bulunduğu Adres Defterini kullanarak alıcıları belirleyebilirsiniz. Adres defterinde birden çok adres listesi bulunabilir.

Genel adres listesi, şirketinizde yada kuruluşunuzda bulunan tüm kullanıcıları içeren bir dizinden oluşur. Bir şirketin genel adres listesi, tek bir binada çalışanlardan oluşabileceği gibi, çeşitli şubelerde çalışanların adlarından da oluşabilir. Şirketinizdeki her kullanıcı, genel adres listesine erişir, ancak posta kutunuzun yapılandırılma biçimine göre, sizin genel adres listeniz bir başkasınınkinden farklı olabilir.

Sistem yönetici, kuruluşunuzun genel adres listesini tüm kullanıcıların bilgisayarları birbirine bağlanacak biçimde oluşturur.
Adres defteri içinde genel adres listenize ek olarak kişisel bir adres defterinde bulunur. Başka bir şirketin müşterisi gibi genel adres listesinde bulunmayan birine ileti gönderemezsiniz. Bu adı ve posta adresini kişisel adres defterinize ekleyebilirsiniz. Kişisel adres defterine yalnızca siz erişebileceğinize göre adres defterine giriş yapma sorumluluğu da yalnızca size aittir. Son olarak adres defteri kişiler klasöründeki özel yada iş ilişkilerinizin olduğu kişilerin e-posta adreslerini listeleyen outlook adres defterini de içerir. Bu kişi için herhangi bir e-posta adresi girdiğiniz zaman outlook adres defteri bu bilgiyi saklamak için kendiliğinden güncellenir.

Boş ileti formu 2

C. Elektronik Posta Almak

1.Masaüstündeki Microsoft Outlook simgesine çift tıklayın. Outlook uygulaması başlar.
2.Eğer sorarsa kullanıcı adı ve şifrenizi girin.(bu özellik sistem yöneticiniz tarafından ayarlanır)
3.Outlook çubuğunda posta kısayol çubuğunu tıklayın.
4.Gelen kutusunun görüntülenmesini sağlayın.
5.Gelen iletileriniz burada listelenecektir.
İletilerin sol tarafında bazı simgeler görebilirsiniz, ayırt etmeyi kolaylaştırmak için, farklı iletilerin yanlarında farklı simgeler bulunur. Örneğin, bir iletinin başında ataç varsa o iletinin dosya içerdiği anlaşılır. E-posta iletilerinin başında zarf simgesi gözükür.

D. İletileri Bulmak ve Okumak

Outlook uygulamasını başlattıktan sonra, bilgi görüntüleyicisinde iletilerinizle çalışmaya başlayabilirsiniz. Gelen iletiler, kendiliğinden gelen kutusuna yerleştirildiğinden onları kolaylıkla ayırabilir ve düzenleyebilirsiniz.
İletilerin klasör içerikleri listesinden üst bilgilerini okuyarak kolaylıkla ayırt edebilirsiniz. İleti üst bilgisi, iletiyi göndereni, iletinin konusunu, ne zaman gönderildiğini gösterir. Açılmamış iletiler kalın, açılmış iletiler ise normal yazı tipinde görünür. Bir klasördeki okunmamış ileti sayısı da hem Outlook çubuğunda hem de klasör listesinde klasör adının yanında ayraç içinde görünür.
Resim 15: iletileri bulmak ve okumak.


İpucu: Gelen iletileri aldığınızda, görev çubuğu üzerinde bir ileti simgesi görünür. Outlook uygulaması etkin pencere durumunda değilse, ileti simgesini çift tıklayarak gelen kutusunu kolaylıkla açabilirsiniz.

E. Otomatik önzileme özelliğini kullanarak iletilere göz atmak

İletileriniz, gelen kutusunda var sayılan ayar olarak, otomatik önizleme görünümünde görüntülenir. Otomatik ön izleme ile okunmamış tüm iletilerin ilk üç satırı görüntülenir. Hangisini ilk olarak açıp okuyacağınıza karar vermek için, yeni gelen iletilere önizleme uygulayabilirsiniz. İleti yeterince kısa ise, tümünü okumak için iletiyi açmanız gerekmeyebilir. İletiyi açmanızdan sonra, ileti üstbilgisi artık kalın yazı tipinde görünmediği gibi, metnin ilk üç satırı da görünmez.

F. Bir iletiyi Açmak

Gelen kutusu içinde görüntülenen e-posta listesinde bulunan açmak istediğiniz iletiyi açmak için fare ile üzerine gelip çift tıklayın.

G. İletilere göz atmak

İletileri okuyup onları tek tek açıp kapatmak yerine, bir iletiyi açtıktan sonra standart araç çubuğundan sonraki öğe yada önceki öğe düğmelerini tıklayarak iletilere hızlıca göz atabilirsiniz.

H. Bir iletiyi Yanıtlamak

Alınan bir iletiyi yanıtlamak için iletiyi açtıktan sonra araç çubuğundaki düğmeleri kullanarak iletiyi gönderene yada bir başka alıcıya , yönlendirmektir.

Bir iletiyi yanıtlamak için önce onu açmanız gerekir. Tabii bunun için size bir ileti gelmiş olması gerekir.

Açtıktan sonra standart araç çubuğundaki yanıtla düğmesine tıklayın. Karşınıza bir posta formu çıkacaktır. Kime ve konu kutularının otomatik olarak doldurulmuş olduğunu göreceksiniz. Konu kutucuğunda bulunan metin YNT yazısı ile başlar. İleti alanına mesajınızı yazıp standart araç çubuğundaki gönder düğmesine tıklayın.

Eğer kime kısmında değişiklikler yapmak istiyorsanız posta formundaki kime düğmesine tıklayarak alıcılarda değişiklik yapabilirsiniz. Karşı taraf iletinizi açtığında sizin yanıtladığınız saati ve tarihi gösteren bir not gözükür.

İletiyi yanıtlama resmi:

I. Gelen İletileri Başkalarına İletmek


Kimi zaman başkaların da görmesi gerektiğine inandığınız yada bir başkasının yanıtlaması gerektiğini düşündüğünüz iletiler alırsınız. Böyle durumda iletiyi yeniden yazmak yada yazıcı çıktısını göndermek yerine iletinin bir kopyasını yeni alıcıya iletebilirsiniz. Bir iletiyi ilk yazdığınızda farklı kişilere iletilebilir yada bilgi ve gizli kutularına yeni alıcılar ekleyebilirsiniz. Size gelen iletileri bir başkasına iletebileceğiniz gibi sizin iletilerinizin de bir başkasına iletilebileceğini unutmamalısınız.

Bu yüzden özel yada gizli bilgileri bir başkasına gönderirken çok dikkatli davranmanız gerekir.
İletilen iletiler de yanıtlanan iletiler de olduğu gibi metin asıl iletinin sonunda yer alır. İletide önce bir metin, gerekirse kendi iletinizi eklenmiş metinden önce yazabilirsiniz.

Örneğin,
Alıcının iletiyi neden gönderdiğinizi anlayabilmesi için bir açıklama yapabilirsiniz. İletilen iletiler konu sonunda "ilet" sözcüğü ile gösterilir.

1.Fare işaretçisini bir iletinin üzerine getirip, farenin sol tuşuna çift tıklayarak iletiyi açın.
2.Standart araç çubuğundaki ilet düğmesine tıklayın. "konu" kısmı doldurulmuş bir posta formu gözükür.
3.Kime kutusuna gönderici adı yazılır. Standart araç çubuğundaki adları denetle düğmesine tıklayın. Yazdığınız gönderici adı adres defterinde denetlendikten sonra kendiliğinden görülür. İleti alanına tıklayın ve iletinizi yazın. Standart araç çubuğundan gönder düğmesine tıklayın.
4.Dosya menüsünden kapat komutuna tıklayarak açtığınız mesajı kapatınız.

j. İletileri Silmek

Bir iletiyi okuduktan sonra isterseniz kaydedebilir veya silebilirsiniz. Eğer size her gelen iletiyi kaydederseniz. Bunlar diskinizde çok yer kaplayacakları gibi düzenlenmeleri de çok zor olacaktır. Bu yüzdendir ki bir iletiye gerçekten ihtiyacınız olmadığına inanıyorsanız. Hemen silmelisiniz. Silinen iletiler bir süre
için silinmiş öğeler klasörüne taşınacağından iletiyi silmek konusundaki düşüncenizi değiştirirseniz onu geri alabilirsiniz. Daha sonra silinmiş öğeler klasörünü de boşaltmanız gerekir. Silinmiş öğeler klasörünü boşalttıktan sonra silmiş olduğunuz iletilerinizi bir daha kurtaramazsınız:


Bir iletiyi silin
1.Gelen kutusu simgesine tıklayın
2.Silmek istediğiniz iletileri seçin.
3.Standart araç çubuğundan sil düğmesine tıklayın. İletiler gelen kutusundan silinmiş öğeler klasörüne taşınacaktır.

K. İletilerle Oylama Yapmak

Outlookta bir posta iletisini kullanarak oylama yapabilirsiniz. Alıcılar yalnızca bir düğmeyi tıklayarak yanıtlarını belirtirler sonuçlar da gönderilmiş öğeler klasöründeki özgün iletide tablo haline getirilir.

1.Outlook çubuğun dan gelen Kutusu simgesine tıklayın
2.Standart araç çubuğundaki yeni posta iletisi düğmesine tıklayın (boş bir posta formu görünür)
3.Kime düğmesine tıklayın
4.Adların gösterileceği yer aşağı okuna tıklayarak gönderici adreslerini seçin.
5.Gönderici adresleri listesinden göndermek istediğiniz kişileri seçin.
6.Tamam düğmesine tıklayın.
7.Konu kısmına iletinizin konusunu yazın.
8.İleti alanına iletinizin içeriğini yazın

L. Elektronik Postaya bir belge eklemek

Senaryo:
Ahmet Bey, ürün etiketleri üzerine çalışmaktadır. Hazırladığı yeni ürün etiketleri için arkadaşlarının fikirlerine ihtiyaç duymaktadır. Bu konuda ilk olarak fikirlerine güven duyduğu Feridun Bey bir e-posta göndermeyi planlamaktadır.

Ahmet Bey bürosuna gelir gelmez hemen bilgisayarını açar. Fare işaretçisi ile masa üstünde bulunan Outlook simgesine çift tıklayarak Outlook programını başlatır. Outlook programındaki Inbox nesnesine tıklayarak kendisine gelen bir ileti olup olmadığını kontrol eder. Daha sonra Standart araç çubuğunda bulunan Yeni Posta İletisi düğmesine tıklar. Yeni Posta penceresinden Kime düğmesine tıklayarak adres listesinden Feridun Bey'in adını seçer ve Tamam düğmesine tıklar.

Konu kısmına Yeni Etiket tasarımı konusunda görüşlerinizi bekliyorum yazar. Ekle menüsünden dosya ekle komutuna tıkları açılan pencereden yeni etiketler dosyasına çift tıklar. Standart araç çubuğundan gönder düğmesine tıklar.


iletiye belge eklemek.

M. Gönderme seçeneklerini kullanmak


Şimdiye kadar yaptığımız alıştırmalarda, iletiler yarattık ve gönderileceği yerleri belirttik. Gönderdiğimiz bir ileti alıcıya ya da alıcılara ulaştıktan bir kaç saniye sonra, sürekli olarak saklanacağı yer olan Outlook klasörüne taşınır. İleti alıcının siz iletiyi gönderdiğiniz zaman orada bulunması gerekli değildir; ileti gönderilir ve alıcı Outlook uygulamasını açıp iletiyi okuyuncaya kadar Gelen Kutusu'nda saklanır. E-Posta iletinizi hatalı adres yada ağ sorunları gibi nedenlerden gönderemezseniz, sunucudan bir ileti alırsınız. E-Posta iletinizi göndermeden önce, iletinin gönderilmesi ile ilgili çeşitli seçenekleri kullanabilirisiniz.

M.1. Gönderilen iletileri İzlemek

İletinizin başarılı bir biçimde gönderilip gönderilmediğinden emin olmak ya da iletinin alıcı tarafından ne zaman açıldığını öğrenmek isterseniz, izleme seçeneklerini (ileti formunun seçenekler sekmesinden) kullanabilirsiniz. Belirttiğiniz izleme seçeneğine bağlı olarak, alıcı iletinizi aldığında, açtığında ya da her iki durumda birden size bir ileti gönderilir. Bir iletinin gönderildiğini belirten ileti Teslim Bilgisi , iletinin okunduğunu bildiren ileti ise Okundu Bilgisi olarak adlandırılır. İletilerinize izleme seçenekleri atamak taahhütlü posta kullanmaya benzer. Zamanlaması hassas iletileriniz için, izleme seçeneklerini kullanmak çok yararlı olur.

Gönderme seçenekleri

M.2. İleti Seçenekleri Ayarları

Oy Düğmelerini Kullan
Karşı taraftaki kişinin iletiye sadece bir seçenek düğmesine basarak cevap vermesini sağlar.

Share: