27 Ocak 2008

Firefox için favori eklentilerim

Adblock Plus
All-in-One Sidebar
Better Gmail 2
del.icio.us Bookmarks
Download Statusbar
Fire Encrypter
Gmail Space
Google Browser Sync
Google Toolbar gor Firefox
IE Tab
MinimizeToTray
NoScript
qtl
Tab Mix Plus
User Agent Switcher
Share:

20 Mayıs 2007

Bilgisayarımda Hızlı Arama: Google Desktop

Google Desktop, size bilgisayarınızdaki ve web’deki bilgilere erişim kolaylığı sunar. Bu, görüntülemiş olduğunuz e-postalarınız, dosyalarınız, müzikleriniz, resimleriniz, sohbetleriniz, Gmail’iniz, ziyaret ettiğiniz web sayfaları ve diğer pek çok öğe üzerinde tam metin araması sağlayan bir masaüstü arama uygulamasıdır. Google Desktop, bilgisayarınızı aranabilir hale getirerek bilgilerinizi kolayca ulaşabileceğiniz şekilde tutar ve sizi dosyalarınızı, e-postalarınızı ve favorilerinizi elle düzenleme işinden kurtarır. Bilgisayarınızda arama yapmayı Google ile web’de arama yapmak kadar kolaylaştırır.

Google Desktop sadece bilgisayarınızda arama yapmanıza yardımcı olmaz; aynı zamanda yeni e-postalarınızı, hava durumunu, hisse senedi bilgilerini, kişiselleştirilmiş haberleri, RSS/Atom beslemelerini gösteren bir masaüstü özelliği olan Kenar Çubuğu ile web’deki yeni bilgileri almanıza da yardımcı olur. Kenar Çubuğu, hiçbir elle yapılandırma gerektirmeksizin (yine de eğer isterseniz kendi özelleştirmelerinizi kendiniz de yapabilir ya da otomatik kişiselleştirme özelliğini devre dışı bırakabilirsiniz) otomatik olarak kişiselleştirilir.

Programı indirmek için buraya tıklayın.

Share:

Google’dan Bedava Resim Düzenleyicisi: Picasa

Resimlerinizin her zaman düzenli kalmasını sağlayan, ücretsiz olarak yükleyebileceğiniz bir yazılım.

Picasa PC’nizdeki tüm resimleri anında bulmanıza, düzenlemenize ve başkalarıyla paylaşmanıza yardımcı olan bir yazılımdır. Picasa’yı kameranızdaki resimlerinizi bilgisayarınıza aktarmak için kullanarak işe başlayabilirsiniz. Artık Picasa’yı her açtığınızda, program tüm resimlerinizi (hatta elinizde olduğunu unuttuklarınızı bile) otomatik olarak bulacak ve kolayca tanıyacağınız klasör adlarıyla, tarihe göre düzenlenmiş görsel albümler halinde sıralayacaktır. Albümlerinizi sürükleyip bırakma yöntemiyle düzenleyebilir ve yeni gruplar yaratmak için etiketler hazırlayabilirsiniz.

Ayrıca Picasa, tek tıklamayla yapılan düzeltmeler ile güçlü efektleri parmak uçlarınıza getirerek gelişmiş düzeltme işlemlerini çocuk oyuncağına dönüştürmekte ve resimlerinizi başkalarıyla paylaşmanızı kolaylaştırmaktadır; resimlerinizi e-postayla gönderebilir, evde basabilir, hediye CD’leri hazırlayabilir ve hatta resimleri kendi blog’unuza asabilirsiniz.*

Şu anda aşağıdaki dillerde mevcuttur: Almanca, Bulgarca, Çekçe, Çince (basitleştirilmiş), Çince (geleneksel), Danca, Endonezya Dili, Estçe, Felemenkçe, Filipin Dili, Fince, Fransızca, Hırvatça, İngilizce (ABD), İngilizce (İngiltere), İspanyolca, İsveççe, İtalyanca, İzlandaca, Japonca, Katalanca, Korece, Lehçe, Letonca, Litvanca, Macarca, Norveççe, Portekizce (Brezilya), Rumence, Rusça, Sırpça, Slovakça, Slovence, Tayca, Türkçe, Ukraynaca, Vietnamca, Yunanca.

Programı buraya tıklayarak indirebilirsiniz.

Linux kullanıcıları artık Picasa kullanıyor : http://picasa.google.com/linux/
Share:

Web Sayfaları Hızlı Açılsın: Google WebAccelartor


İlk bakışta karmaşık gibi görünsede web sitelerin açılmasını hızlandırmak için güzel bir çözüm. Web sitelerin açılmasını hızlandıran bu servis şimdilik amerika yayınlı (hosting) sitelerin açılışını hızlandırıyor.Çalışması şu şekilde ;
  • İlk olarak Google ‘ın bu servis için ayarladığı makina üzerinden sayfa isteğiniz gönderiliyor.
  • Daha sonra daha sonra hızlı erişilmesi için ziyaret edilen sitenin bir kopyasını alıyor.
  • Sonraki ziyaretlerinizde son ziyaretinizden sonra eğer web sitede değişiklik varsa sadece onları indiriyor
  • Bu işlemleri sayfayı bilgisayarınıza göndermeden önce yapıyor,
  • Bilgisayarınıza gelecek olan veriyi şıkıştırıp gönderiyor.
  • Ve siteniz karşınızda, :) unutmayalım bu işlemler açtığınız bir siteyi daha hızlı açması içindir

İndirmek için tıklayın.

Share:

Google dan yeni arama motoru: SearchMash

Dünyanın en büyük arama motoru Google, SearchMash adlı bir arama motorunun test yayınına başladı. Sitede Google’a ait olduğu belirtilmemesine rağmen, Google yetkilileri sitenin kendileri tarafından test amaçlı açıldığını doğruladı. Sitede arama sonuçlarının sırası sürüklenerek değiştirilebiliyor. Arama sonucunda bulunan adreslere tıklandığında ise bir menü açılıyor ve bu menüde, ‘Yeni pencerede aç’, ‘Bu sayfada aç’, ‘Ön bellekteki halini göster’ gibi seçenekler yer alıyor. SearchMash, arama sonucunda ilk etapta 10 madde gösteriyor. Kullanıcılar, ‘Diğer web sayfaları’ bağlantısını tıkladıklarında diğer 10 madde arama sonuç listesine ekleniyor. Listesi bu şekilde 10′ar 10′ar uzatmak mümkün.

Aradığınız şeyi yazıp Enter'a basıyorsunuz ve tadaaa gayet hızlı bir şekilde sonuçlar önünüzde. eee Google bunu zaten yapıyor mu dediniz? Bu motorun güzelliği: Resimler, Bloglar, Videolar ve Wikipedia içinde aynı anda arama yapabiliyorsunuz
Share:

18 Mayıs 2007

Google ziyaretçi rekoru kırdı

Arama motoru Google, geçen ay ilk kez Microsoft’un sitelerini geride bırakarak, en çok ziyaret edilen internet sitesi oldu.

Araştırma grubu Comscore’un yayımladığı araştırma sonuçlarına göre, Google ve Google’a bağlı siteleri, geçen ay 528 milyon ayrı kullanıcı ziyaret etti. Google’a bağlı siteler arasında "YouTube" gibi video siteleriyle "Google Mail" de bulunuyor. Comscore’a göre, Microsoft ve Microsoft’a bağlı siteleri ziyaret eden kullanıcı sayısı ise 526,9 milyon oldu.

Araştırmada, geçen yıl mart ayına göre Google’ı ziyaret edenlerin sayısının yüzde 13, Microsoft’u ziyaret edenlerin sayısının ise yüzde 4 arttığı belirtildi.

Comscore yetkililerinden Andrew Lipsman, Google’ın geçen yıl sonunda satın aldığı "YouTube" sitesini geçen ay 160,8 milyon ayrı kullanıcının ziyaret ettiğini söyledi. "YouTube" sitesine geçen yıl mart ayında 22 milyon ayrı kullanıcı girmişti.

Araştırmaya göre, Google ve Microsoft’tan sonra en çok tıklanan 3. site 473,3 milyon ayrı kullanıcıyla "Yahoo!", 4. site de 272 milyon kullanıcıyla "Time Warner" oldu.

Açık artırma sitesi "eBay" 256 milyon kullanıcıyla 5. sırada, internetteki ansiklopedi "Wikipedia" 212,1 milyon kullanıcıyla 6. sırada, "myspace"in de aralarında bulunduğu siteleri içeren Fox Interactive Media 151,2 milyon kullanıcıyla 7. sırada yer aldı.

Comscore’a göre, geçen ay en çok ziyaret edilen 8. site 149,6 milyon kullanıcıyla alışveriş sitesi Amazon, 9. site 129,3 milyon kullanıcıyla CNET, 10. site de 111,4 milyon kullanıcıyla arama motoru "Ask" oldu.

15 yıldan uzun süredir internet kullanıcılarının sayısını değerlendiren Comscore’a göre, geçen ay interneti yaklaşık 762 milyon ayrı kişi kullandı.
Share:

11 Mayıs 2007

SEO (Search Engine Optimization) Nedir ?

SEO Ingilizce karşılığı olan Search Engine Optimization veya Search Engine Optimizer kelimesinin karşılığıdır. Türkçe olarak Arama Motoru Optimizasyonu anlamına gelir. Site yada sayfanız için yaptığınız her türlü optimizasyon işlemin genel adıda denile bilir.

Site veya sayfalarınızın Arama Motorları tarafından daha kolay bulunup indekslenmesı ve Arama Sonuç Sayfalarında (SERP) üst sıralarda çıkmasını sağlamak amacıyla site veya sayfalarınıza uygulanan işlemlerdir.Sitenizin içeriği ne kadar iyi olursa olsun, insanlara bunu tanıtamadıktan sonra yapılan tüm emekler, boşa gitmektedir. Sitenizi insanlara tanıtmanın en kolay yolu arama motorlarıdır.Arama motorlarındada hak ettiğiniz doğru yeri alabilmek için,

Search Engine Optimization kurallarını bilmek ve sitemize uygulamak gerekmektedir.

Her Arama motoru kendi sıralama algoritmasını geliştirmekte ve bunu bir sır gibi saklamaktadır.Özellikle Google insanların arama algoritmasını çözmesini istemediginden dolayı belli aralıklarla algoritmasını degiştirmekte ve bilinen tüm teorileri çürütmektedir.

Google webmasterlara yapması gerekenleri ve yapmaması gereken optimizasyonlarını Webmaster Guidelines sayfasında belirtmektedir.

Arama motorularında sıralamayı belirleyen 2 temel faktör vardır.Bunlar;

1- On Page Faktörler : Sayfa üzerinde (Sayfada) yapılacak optimizasyon işlemi ile bizim elimizde olan faktör.

2- Off Page Faktör : Bu da sayfa harici, bizim elimizde olmayan etken. Bu da sayfaya başka sitelerden verilen linklere bağlı etken. Pagerank faktörü dedigimiz etkendir.

On Page Faktörlerin en temeli olan meta tagları inceleyelim:

<title>SEO (Search Engine Optimization) Nedir ? </title>

Açıklaması: title : Sayfanın ana konusu yada temel açıklaması. Arama motorları için en önemli meta <title> etiketidir. 80 karekteri geçmemesi gerekmektedir.80 karekterden sonrası ignore edilir.

<meta name="description" content="meta degiskenleri">
Açıklaması: description : Sayfanın tanımı .200 karekteri geçmemesi gerekmetedir.

<meta name="keywords" content="seo optimization, seo tool, search engine optimization, meta tag optimization services">

keywords : Arama motorları için sayfa içeriğini tanımlayacak sözcükler.Kelimeler arasında mutlaka virgül olması gerekmekte ve 20 kelimeyi geçmemesi gerekmektedir.Çok fazla kelime eklerseniz sitenizi spam yapıyor diye arama motorları aşağı sıralara çeker.

Aynı kelimeyi defalarca tekrar etmekte spam sayılmaktadır.

"program program program " gibi yazmak yerine "program, programlar, program download, pırogram, pırogıram, pirogram" şeklinde yazım yanlışlarını yapacak kişileride düşünüp , bu kişilerinde sitenizi bulmasını sağlayıcı kelimeleri yazmak fayda getirmektedir. insanların %15 kadarlık bir kısmı yazım yanlışı yapıp arama yaptığı, arama motorları tarafından açıklanmıştır. Diyelimki online şemsiye satışı yapan bir sitesiniz.Keyword kısmına şemsiye ile ilişkili kelimelerin yanına mutlaka "şemşiye" kelimesinide eklemek gerekmektedir. Her 100 kişiden 15 kişisi şemşiye yazacaktır. Bu kişileride elinizden kaçırmamak için yada rakip sitelere kaptırmamak için mutlaka yazılmalıdır.

<meta http-equiv="content-type" content="text/html; charset=windows-1254">
Açıklaması: charset=windows-1254 : tarayıcı Windows'ta Türkçe karakter seti kullanır.

<meta http-equiv="content-type" content="text/html; charset=iso-8859-9">
Açıklaması: charset=iso-8859-9 : tarayıcı Windows dışı uygulamalarda Türkçe karakter seti kullanır.

<meta http-equiv="refresh" content="10; URL=dosya.html">
Açıklaması: ismi belirtilen dosya 10 saniye sonra otomatik olarak yüklensin

<meta name="abstract" content="SEO (Search Engine Optimization) Nedir">
Açıklaması: abstract : Arama motorları için sayfa içeriğini tanıtan tek bir cümle (description yerine tercih ediliyor)

<meta name="author" content="Mert öğüt ">
author : sayfayı hazırlayan kişi yada kurum

<meta name="classification" content="Internet Marketing">
classification : Sayfanın kategorisi en fazla 2 kelime içermesi önerilir.(Politics, Finance, Business, web hosting gibi)

<meta name="copyright" content= "28 şubat 2005 Gitme.net ">
copyright : programın yayın hakkının sahibi

<meta name="distribution" content="Global / Local">
distribution : Sayfa içeriği kime hitap ediyor (Yerel, Genel)

<meta name="content-language" content="tr">
language : Sayfada kullanılan dil

<meta name="rating" content="General / Mature / Adult">
rating : Sayfa içeriği kime yönelik.Eger herkese yönelikse "All" yapılmalıdır.

<meta name="resource-type" content="document">
resource-type : Sayfa içeriğinin tipi (doküman)

<meta name="robots" content="index, follow">
robots : Robotun nasıl çalışacağını belirtir
index / noindex : sayfayı arşive alır / almaz
follow / nofollow : sayfaya bağlı diğer sayfaları da tarayıp endeksler / endekslemez
imageindex / noimageindex : resimleri endeksle / endeksleme
imageclick / noimageclick : resim linklerinin endeksle / endeksleme
archive / noarchive : sayfayı arşivine al / alma (Google için özel)
all : sayfanın her şeyi arşive alınır

<meta name="revisit-after" content="7 days">
revisit-after : Robot sayfayı 7 gün sonra tekrar ziyaret eder.

<meta http-equiv="cache-control" content="no-cache">
cache-control: sayfa arama motoru tarafından arşivlenmez.

<meta http-equiv="expires" content="14 feb 2006">
<meta http-equiv="expires" content="0">

duyurduğunuz aktivitenin tarihini belirtir. Tarihe yaklaştıkça arama motorları sayfanızı daha üst sıralarda listeler.

Tarih geçtiğinde artık bu sayfa listelenmez.Sitenizin özel birgün için bölümü varsa örnegin 14 şubat bu kodu kullanmanız fayda sağlar

<meta http-equiv="pragma" content="no-cache">
sayfa cache'e atılmaz, her tazelendiğinde kaynağından yeniden okunur.

<meta http-equiv="reply-to" content="kal@gitme.net">
sayfayla ilgili e-postaların gönderileceği adresi belirtir.

<meta http-equiv="window-target" content="_top">
sayfanın bir frame içinde açılmasını engeller.

Sitenizin standartlara uygun olup olmadıgını buradan test edebilirsiniz.

Örümcekler ,sitenizi gezerken sayfa kodlarını yukardan başlayarak aşağıya doğru satır satır okuyup işlerler. Örümcekler özellikle kaynak kodunun üst kısmında bulunan satırları daha çok dikkate alırlar.

Gerçek hayatta ki bir komposizyonu düşünürseniz ,komposizyonda asıl anlatılmak istenen konu giriş bölümündedir. gelişme ve sonuç bölümleri asıl konuyu destekleyici ve daha az öneme sahip bölümlerdir.

Arama motoru programlayıcılarıda bunu düşünüp, şu mantığı geliştirmişlerdir. Bir sayfanın asıl içeriği yada anlatılmak istenen bölümü üst bölümleridir.Bu sebeble bir sayfada yukarıdan aşağı gittikçe ve soldan sağa dogru gittikçe içeriğe verilen önemin azaldığını varsaymaktadırlar. Eger sitenizin en önemli olan bölümü olan üst taraflarına gereksiz meta tag doldurursanız sitenizin asıl

vurgulamak istediğiniz bölümlerine verdiginiz önemi azaltmış olursunuz.

Google gibi büyük arama motorları zaten pek fazla önemsememektedir (bu da yine bir teori ) kesin bilinmiyor ama bir sayfa için en iyi

Meta tag SEO Optimization için;
title
description
keyword
charset=iso-8859-9

yeterli meta taglardır.Siz aksini belirtmedikçe zaten sitenideki linkleri index, follow yapmaktadırlar. Sitenizin belli bir pr degeri yoksa yada çok sık güncellenmiyorsa, siz istediginiz kadar "revisit-after=1 days" yapın arama motorları gelmiyor.

Yazan: Mert ÖĞÜT
Share:

10 Mayıs 2007

USB (Universal Serial Bus)

UNIVERSAL SERIAL BUS (Evrensel Seri Veriyolu)
Plug and Play aygıtların sistemlerde daha kolay bir şekilde kullanımını sağlamak amacıyla geliştirilmiş yeni bir yapı olan USB (Evrensel Seri Veriyolu), harici bağlantılar için standart ve hızlı bir arabirim sunmaktadır. Aralarında IBM, Intel ve Digital’inde bulunduğu yedi firmanın oluşturduğu bir grup tarafından tasarlanan USB, özellikle bilgisayar ile telekominikasyon alanındaki gelişmeler karşısında doğan ihtiyaçların karşılanmasını amaçlamaktadır. USB sayesinde sisteme bağlanan aygıtlar herhangi bir ayar gerektirmeden çalıştırılabilmektedir. 127 adede kadar birçok farklı aygıtın aynı sistemde kullanımına izin veren bu yapıda bilgisayar parçaları dışındaki ürünlerde desteklenmektedir (Video, müzik, haberleşme ürünleri gibi).

USB Yapı Avantajları
Öncelikle USB standart bir yapıdır. Aygıt bağlantılarında 4 pinli, özel plastik kaplamalı, yüksek kalitede kablo kullanılmaktadır. USB yapısını kullanan bütün aygıtlar için bu kablo yapısı standarttır. Bu da USB yapısının en önemli özelliklerinden biri olan uyumluluğu sağlamaktadır. Bu yapıdaki her türlü aygıt USB desteği sunan her sistemde herhangi bir uyumsuzluk sorunu yaşanmadan kolayca kullanılabilir.

USB yapısını kullanan birimler daha basit dizaynlara sahip olduğundan kurulum ve kullanım bakımından kolaylık sağlanmıştır. Standart arabirimi sayesinde işletim sistemleri tarafından da desteklenen USB sayesinde, ürünlerin yazılım-donanım test gereksinimi minimum düzeye indirilmiştir.

En önemli özelliği olan tam Pnp desteği ile bağlanan aygıtlar hiçbir ayar gereksinimi olmadan ve sistemin kapatılmasına gerek kalmadan kullanılabilmektedir. 127 aygıta kadar sunulan birim desteği aynı sistemde birçok farklı ünitenin çoklu kullanımını mümkün kılmaktadır.

USB yapısında data 16 bit’lik paket formatında aktarılmaktadır. Veri transferi 1.5 Mbit/sec oranında düşük-hız seviyesinde veya 12Mbit/sec oranında yüksek-hız seviyesinde gerçekleşebilmektedir. Anakart üzerindeki chipset tarafından denetlenen USB portundan aktarılan verinin kontrolü ile birimler arasındaki iletişim daha güvenli bir şekilde yapılabilmektedir.

USB Kullanım Alanları
USB standartı 250’yi aşkın bilgisayar ve iletişim firması tarafından desteklenmektedir. Klavyeden monitöre kadar birçok ürünün USB yapıdaki modeli kullanılmaktadır. İletişim alanında da kullanım için uygun yapıda olan USB sayesinde dijital PBX santrallerin ve network bağlantılarının kullanımı mümkündür. Video ve müzik ürünleri de aynı arabirim ile Pc sistemine bağlanabilmektedir. Standart yapısı sayesinde kolay bir şekilde çok sayıda ürün bağlantısına olanak sağlayan USB, henüz yaygın bir kullanım alanına sahip değildir. Daha fazla hız ve ürün bağlantısı için talep arttıkça bu yapının kullanımı da yaygınlaşıp standart bir konuma gelecektir.

USB Veri Yolu ve Getirdiği Yenilikler
USB (Universal Serial Bus = Evrensel Seri Veriyolu) 1995’te ortaya çıkmıştır. USB bağlantı standardı sayesinde farklı tipte konnektörlere, DMA kanal değişikliklerine gerek duyulmayacak, IRQ çakışmaları ortaya çıkmayacak, jumperlara gerek olmayacak; bir tek PC’ye 127 adede kadar cihaz bağlanabilecektir. USB, bilinen birçok PC konnektörünün (Centronics paralel, RS-232 seri, Mini-DIN ve Sub-D (Oyun portları, printer portları, klayve ve mouse konnektörleri, modem ve birçok network adaptörü) vb.) yerini alacaktır. Sonuç olarak USB, ana güç, yüksek hızlı video ve çok yüksek hızlı networkler dışında birçok harici bağlantının yerini alacaktır.

USB veriyolunu kullanan cihazlar direk olarak PC'lere bağlanabilecekleri gibi, USB hubları aracılığı ile de bağlantı kurabilirler. USB, star (yıldız) topolojiyi kullanır (Şekil 1). Bu topolojide cihazlar bağlandıkları bilgisayardan veya USB hublarından en fazla 5 m. uzaklıkta olabilir. USB, İki adet veri transfer hızını desteklemektedir: 1,5 Mbps ve 12 Mbps; bu band genişlikleri PC kamera, monitör, modem, printer, scanner, mouse, joystick, klavye, ses kartları ve ses sistemleri, telefon, network cihazları ve daha birçok cihazın çalışabilmesi için yeterlidir . USB, senkron (eş zamanlı) ve asenkron veri transferini desteklemektedir. Bütün USB cihazlar tek tip konnektör kullanmaktadır.

USB, aralarında Intel, Microsoft, Compaq, IBM gibi firmaların da bulunduğu 400 ‘ün üzerinde kuruluş tarafından desteklenmektedir. Son zamanlarda üretilen hemen bütün sistemlerde ve anakartlarda USB desteği bulunmaktadır.

USB’nin Getirdiği Avantajlar:
  • Tek bir PC’ye 127 adede kadar cihaz bağlayabilme
  • Hiçbir sürücüye, IRQ ayarlarına, DMA kanallarına ve I/O adreslerine, genişleme yuvalarına gerek duymadan kolay kurulum
  • Çevresel cihazlar için PC’yi kapatıp açmadan Tak ve Çalıştır fonksiyonelliği
  • Bütün cihazlar için tek tip konnektör
  • PC’yi kapatmadan cihaz ekleme ve kaldırma özelliği
Bilgisayar kullanıcıları yıllardır bilgisayarlarına bir yan donanım alırken bağlantı konusunda bocaladılar. Paralel ve seri portlar yavaş ve konfigürasyon problemi içerir, SCSI için fazladan kart almanız gerekir ve sürücü problemleri her zaman olasıdır. Bu durum artık bıkkınlık safhasına geldiği anda Evrensel seri yol, (Universal Serial Bus, USB) bu ihtiyaca cevap şekilde dünyaya geldi. Küçüklüğü ve kolay kullanımı ile bir anda donanım dünyasında parlayan bu arabirimi günümüzde kullanmayan yan ürün neredeyse yok gibi. USB ile IRQ ya da DIP anahtarlar ile saç baş yolmadan yavaş ya da hızlı her türlü veri yollanabiliyor.

Günümüzde USB kullanımı son derece yaygınlaşmış ve pek çok ürün dalında yüzlerce şirket USB bilgisayar ürünleri üretmektedir. Bu ürünler arasında Fare, tuş takımı, Joystick, telefon, kamera, modem, CD-ROM sürücü, teyp ve floppy sürücüleri radyolar, ses kartları ve ses yongalı hoparlörler, ISDN modemler ve ağ ürünleri sayılabilir. Şekilde bir USB-ISDN modem görülmektedir.

USB, bütün verinin bir çift kablo üzerinde dengeli bir şekilde iletildiği, gerektiğinde başka bir çift kablo ile güç aktarımının yapılabildiği seri iletişim protokolü ve fiziksel bağlantıya verilen addır. USB 1.0 standartları iki farklı kablo ve konnektör tanımlamıştır. 12Mbps'lik hızlı USB bağlantısında kullanılan kablolar iyi korunmuştur (İletim yapan kabloların etrafı hasır şeklinde ince kablo ağı ile kaplanır, bu işaretlerin elektriksel gürültüden arınmasını sağlar.). 1.5Mbps'lik yavaş USB ise daha ucuz ve nispeten korumasız bir kablo kullanır. Bütün kabloların bir ucu 'A', diğer ucuda 'B' olarak adlandırılır. USB hattı üzerinden bilgi telefon halarında olduğu gibi iki kablo üzerinden gönderilir (dengeli iletişim) ve NRZI adı verilen bir kanal kodlaması uygulanır (Bu kısımlar detay isteyen arkadaşlara bilgi temin etmeye çalışırım).

Kablo uzunlukları da 12Mbps için 5m ve 1.5Mbps için 3m olmak üzere sınırlandırılmıştır. USB topolojisine (cihazların bağlanma yapısı) sıralı yıldız (tiered star, üstteki şekil) yapısı adı verilir. Yapıda görülen HUB'lar bağlantı sayısının arttırılmasını sağlarlar ve sistemde sadece bir tane ana sistem denetleyicisi ya da "kök hub" (Yani bilgisayarımız) bulunur. Sistem üzerindeki bütün USB yan birimleri bilgisayar tarafından yönetilir (Elektronik ile ilgilenenlerin tanıdığı terim ile Efendi-Köle, Master-Slave yapısı). Bugün bilgisayar üzerindeki USB denetleyici birim genellikle yongasetleri içerisinde yer almaktadır. Bir cihaz USB ağına bağlandığı anda ana bilgisayar cihazın kimliğini ve hangi donanım sürücüsünün kullanılacağı belirlenir (bu işleme 'enumaration' adı veriliyor). Enumeration işlemi sırasında PC, yan birime bir adet cihaz adres numarası verir.

USB standardı iki tür yan birim cihazı tanımlar. Tekil bileşenler tek başlarına bir fonksiyonu yerine getirirler. Bu tip cihazlara örnek olarak USB fare ya da Ses kartını örnek gösterebiliriz. Bileşik USB cihazları ise bir USB arabirimini paylaşan birden fazla yan donanım içerirler. Örneğin Ses ve görüntü için aynı USB bağlantısını kullanan bir video kamera. Hub cihazları ise köprülerdir, kısıtlı USB bağlantısının arttırılması için kullanılırlar. Hub'lar da sadece bir tane yukarı-akış (upstream, yani bilgisayara doğru veri akışı) bağlantısı, birden fazla aşağı-akış (downstream, yan birimlere doğru veri akışı) yer alır. Hublar da aslında USB cihazlarıdır ve yetenekli özellikle taşıyabilirler. Günümüzeki tipik uygulamalardan birisi Monitörün alt kısmına bir USB Hub yerleştirmektir. Bu yolla bilgisayar arkasındaki kablo karöaşası da bir nebze azalmış olur.

USB'nin iyi yönlerinden birisi de USB cihazlarının sisteme her an takılıp çıkarılabilmeleridir. Enerjiyi kesip yeniden vermek gerekmemektedir. Hub'lar otomatik olarak USB ağında meydana gelen değişimleri sezerler. Hub enerjisini Bağlı olduğu Üst Hub'dan (Bu bilgisayar ya da başka bir Hub olabilir) ya da varsa kendi içerisindeki güç kaynağından temin eder. Eğer bir sisteme pek çok USB birimi bağlamayı düşünüyorsanız üzerinde enerji kaynağı olan bir HUb seçmenizi öneririm. Hub kendisine yeni bir cihaz bağlandığında ya da çıkarıldığında bunu hemen tespit edip üst cihaza rapor verir. Yeni cihazla gerekli iletişim bağlantısını kurar

İLETİŞİM
Bir USB bağlantısı üzerine teorik olarak 127 adet USB cihazı yerleştirir ancak grçek kullanımda genelde bu sayı 5-10'un üzerine çıkmaz. USB iletişimi host sistem (genellikle PC) ile yan birimler arasında cereyan eder. Yani USB yan birimlerinin USB üzerinden haberleşmesi söz konusu değildir. Her bir USB birimi içerisisnde de 4 bitlik bir "uç nokta adresi" tanımlanabilir. Bu şu anlama gelir, bir USB cihazı ana sisteme kendi içerisindeki 15 farklı kaynaktan (bir adres kullanılmıyor) iletişim kurabilir, yani sistem ile aynı cihaz üzerindeki farklı "uç noktalar" arasında sanal olarak kanallar açılabilir. Bu örneğin şu durumda gerekli olabilir, USB kamera bir video görüntüsünü PC'ye iletirken bir kanaldan da gerekli kontrol işaretlerine ilişkin haberleşmeyi meydana getirir. Bu yöntem sayısal haberleşme sistemlerinde ve protokollerinde sıkça kullanılır (HDLC, ATM gibi.)

Bilgisayarımız bir USB cihazı ile iletişime başlarken cihaz içerisindeki bütün uç noktalar (endpoints) bilgisayara bir tanımlayıcı geri döndürür. Bu tanımlayıcı uç noktanın durumu ve ihtiyaçları konusunda bilgi taşıyan bir veri yapısıdır. İçerisindeki bilgiler arasında birazdan açıklayacağım transfer tipi, veri paketlerinin en büyük değeri, veri paketleri arasındaki boşluk miktarı ve bazı durumlarda ihtiyaç olunan bant genişliği sayılabilir.

USB dört tip veri transferini destekler. Kontrol, isochronous, yığın (bulk) ve kesme. Kontrol tipi iletişimde bilgisayar ile USB birimi arasında kurulum, ilk değerler ve konfigürasyon bilgileri taşınır. Bu bilgiler önemli olduğu için veri paketlerine kontrol kodu CRC eklenir. Eğer elde edilen verinin CRC'si ile veriye iliştirilmiş CRC birbirini tutmazsa paketin tekrar gönderilmesi istenebilir. Yığın veri transferi ise zaman kritik olmayan ama çok büyük miktarlarda verinin transferi için kullanılır. Bu tür veriye örnek olarak USB yazıcı ve tarayıcılar örnek gösterilebilir. Bu tür iletişimde USB'nin bant genişliği sonuna kadar kullanılabilir. Burada da iletilen verinin hatasızlığı önemli olduğundan kodlama ile veri paketleri korunur.

Kesme türü veri iletimi ise ani reaksiyon gerektiren Fare ya da tuş takımı ile iletişim sırasında kullanılır. Mantığı mikroişlemcilerdeki kesme yapısına benzediği için bu isim verilmiştir. Aynı şekilde veri kodlama ile korunur.

İsochronous iletişim ise zaman kritik ama hataya karşı hassas olmayan akan veri (streaming data) iletiminde kullanılır. Örneğin USB kamera ya da ses kartları gibi. Bu gibi USB birimleri ile iletişim sırasında veri üzerinde koruma kodlaması yapılmaz, küçük hataların oluşmasına izin verilir ama veri akışının kesilmemesi için sabit bir bant genişliği sağlanır.

GÜÇ
Önceden de belirtildiği gibi USB cihazları sisteminizin gücü açılıp kapatılmadan rahatça sisteme takılıp çıkarılabilir. USB kablosunda yer alan dört kablodan ikisi eğer tasarlayacağınız ya da kullandığınız USB ürünü çok fazla güç çekmiyorsa 5V gerilim ve 100mA akım sağlayabilir. Eğer cihaz 500ma akım çekiyorsa başlangıç durumunda 100ma'dan az akım çekmek koşulu ile beslenebilir. Eğer cihazınız yarım amperin üzerinde güç çekiyorsa cihaz için ayrı bir güç kaynağına ihtiyacınız olacaktır.

Bir anda bütün bilgisayarların vazgeçilmez bir parçası haline gelen USB, elbetteki USB donanım ve yonga pazarını hareketlendirdi. Yüzlerce elektronik bileşen şirketi farklı özelliklerde ürünlerini satmaya çalışıyor. Bu konudaki en iyi kaynaklardan biri bir Alman danışmanlık şirketi IBH Doran olarak biliniyor.

USB yongalarını sınıflamak pek kolay değil, ancak kabaca üç sınıfta incelemek mümkün; PC içerisinde yer alan USB denetleyicileri, sadece USB iletişim işlemlerini gerçekleştiren ama işletmek için ayrı bir mikroişlemciye ihtiyaç duyan bileşenler ve bazı popüler mikroişlemci ya da mikrodenetleyicilere eklenmiş USB arabirim modülleri. Bu parçalardan başka bazı üretici şirketler Video ses ya da ağ ortamları için özelleşmiş USB destekli entegre devreler üretmektedirler.

UYUMLULUK
USB sponsor kuruluşları cihazların stansartlara uyumluluğunu sağlamak için bir dizi uyumluluk programları hazırlamışlardır. http://www.usb.org/developers/complian.html Ancak herhangi bir cihazın bu standartlara uyumsuzluğu durumunda şirketlere karşı yasal bir zorlama yapılmamaktadır. Standartlara uyan ürünler ise "Geliştiriciler Listesi"'ne girmekte bu da son kullanıcıya en azından ürünü almadan bir fikir vermektedir.

USB 2.0, FIREWIRE VE SONRASI
USB 2.0 geçen sene sonuna doğru tanıtıldı ve geçtiğimiz aylar içerisinde standartlaştırıldı. İlk tasarlandığında USB 1.0'dan on-yirmi kat daha hızlı olması süşünülüyordu ama sonuç 40 kat olup maksimum hız 480mbps'ye ulaştı. USB 2.0 sistmleri USB 1.0 cihazlarını çalıştırabilecek ama tersi mümkün olmayacak. Intel Developers Forum'da USB 2.0 özelliğine sahip tarayıcı ve yazıcılar ile gösteri yapıldı. Ancak USB 2.0'ın bu derece hızlı olması USB 1.0 ile aynı zamanlarda ortaya çıkan başka bir seri yol standardı FireWire'ın (IEEE 1394)tahtının sallanıp sallanmayacağı sorusunu akla getirdi. 400mbps hıza sahip Firewire cihazları daha çok yüksek kalite video, ağ, sabitdisk ve DVD gibi yüksek bant genişliği isteyen sistemler için uygun görülmüş ve nitekim özellikle Mac cihazları için çeşitli yan ürünler pazara çıkmıştı.
Share:

IAPC (Anında Açılabilir PC)

Microsoft’un ACPI ( Advanced Configuration and Power Interface) Gelişmiş Güç Yönetimi yazılımı ile bilgisayarlar bir televizyon kadar hızlı açılıp kapatılabiliyor. Aslında bu sistemde bilgisayar tamamen kapanmıyor, bilgisayarda o anda bulunan bütün bilgiler RAM de toplanıp saklanıyor. İşlemci, fan, monitor, ekran kartı, klavye gibi diğer bütün arabirimlerdeki enerji kesilerek bilgisayarın, 3W gibi az enerjiyle her an çalışabilir duruma geçmesi sağlanıyor. Gerekli ayarlamalar yapıldığı taktirde de klavye, mouse, modem, network kartı aracılığı ile de bilgisayar, 7-10 sn gibi kısa sürede açılıyor. Böylece bilgisayarınızın açılması için uzun süre beklemiyorsunuz.

Peki bilgisayar üzerinde yada işletim sisteminde hangi ayarlamaları yapmalı, hangi katları kullanmalı?

Kullanacağınız ekran kartı ve diğer kartların bu desteği veriyor olması gerekiyor. Bunun için anakartın kullanım kılavuzundaki test edilmiş kartların listesine bakabilirsiniz. Örneğin BX2000 anakartı ile Creative 3D Blaster Banshee ve Creative PCI 64 ses kartını birlikte kullanabilirsiniz.

İlk önce anakart üzerinde bir jumper ayarı varsa bunu aktif hale getirmeniz gerekiyor.

Anakartın BIOS setup ayarlarına girerek Power Management menüsünden Suspend to RAM seçeneği aktif hale getirilir.

Daha sonra işletim sisteminizi yani Win98’i ACPI desteği ile kurmanız gerekiyor. Bunu “Setup /p j” yada “Kur /p j” şeklinde Win98’i kurarken yapabilirsiniz. Ya da Win98 niz kurulu ise Control Paneldeki Sistem iconu seçilir. Device Manager’a seçilerek Plug and Play BIOS özelliklerine girilir ve sürücü güncellemesi yapılarak ACPI sürücüsü yüklenir.

Bütün bu ayarları yaptıktan sonra Power düğmesinden rahatlıkla makinanızı bir TV kadar hızlı açıp kapatabilir ve böylece teknolojinin nimetlerinden faydalanmanın keyfini yaşayabilirsiniz
Share:

BIOS Sesli Hata Uyarılarının ve POST Mesajlarının Anlamı ve Çözümü

Bilgisayarınızı topladınız veya bilgisayarınıza herhangi bir teknik müdahalede bulundunuz. Ama bilgisayar açılmıyor. İşte bu yazıda herkese önce anlamsız gelen sesli hata mesajları ile POST (Power-on self test) uyarılarına/hatalarına değineceğiz.

Normal bir boot işlemi esnasında sizin düğmeye basmanızla birlikte önce bilgisayarın bütün bileşenlerine güç verilir, ekran kartınız hemen kendi reklamını yapar ve POST ekranına gelirsiniz. Burada, anakartınız “Aabi bakalım bana neler takılıymış” havalarında bütün bileşenleri ufak bir teste tabi tutar. Size bu sırada ekranda işlemcinizin hızı, ram miktarınız gibi bazı bilgiler verilir. İşletim sisteminin yüklenmeye başlamasından hemen önce ekrana (eğer ben yeterince hızlıyım diyorsanız Pause tuşuna basarak istediğiniz kadar seyredebileceğiniz) bir tablo gelir. Bu tabloda kabaca POST işleminin sonuçlarını görürsünüz diyebiliriz. Peki ya normal bir boot gerçekleşmezse?

Bilgisayarın başlamasını engelleyecek herhangi bir hatada ya sesli ya da POST hata mesajları alırsınız. İyimser olmanın bir alemi yok. Dolandırmadan söyleyeceğim. Sesli hata mesajları genellikle ölümcül, POST mesajları ise genellikle uyarı niteliğindedir. Genellikle diyorum çünkü, ekran kartı arızasını işaret eden bir sesli hat mesajı sadece ekran kartınızın yerinden oynamasıyla da ortaya çıkabilir.

Sesli Hata Mesajları

Hata

Anlamı

1

Sürekli Ses

Güç kaynağı arızası

2

Birçok kısa bip

Anakart arızası

3

1 uzun

Bellek tazelenmesinde hata

4

1 uzun 1 kısa

Anakart veya BIOS çipi arızası

5

1 uzun 2 kısa

Ekran kartı arızası (Genellikle eski kartlardaki DIP switch kaynaklıdır)

6

1 uzun 3 kısa

Ekran kartı arızası

7

2 uzun 1 kısa

Ekran kartı arızası (RAMDAC kaynaklı (?) )

8

2 kısa

Bellek parity (eşlik) hatası

9

3 kısa

Belleğin ilk 64k’lık bölümünde hata

10

4 kısa

Timer hatası

11

5 kısa

İşlemci hatası

12

6 kısa

Klavye işlemcisi hatası

13

7 kısa

İşlemci hatası

14

8 kısa

Ekran kartı belleğinde okuma/yazma hatası

15

9 kısa

BIOS ROM hatası

16

10 kısa

CMOS okuma/yazma hatası

17

11 kısa

Tampon Bellek Hatası

Bu sorunların çözüm yolları

1. hata için, güç kaynağınızın bağlantılarını kontrol edip bir deneme daha yapın. Eğer sorun devam ediyorsa, üç vakte kadar size yeni bir güç kaynağı gelecek demektir.

2, 4, 10, 12, 15 e 16 numaralı hatalar için, tüm kartları işlemciyi ve RAM’leri söküp tekrar takın. Öncelikle mümkün olduğunca az bileşenle bilgisayarı başlatmaya çalışın. 4, 15 ve 16 numaralı hatalarda BIOS çipinin yerine düzgünce oturduğundan emin olmak için üstüne hafifçe bastırın. Değişen bir şey yoksa 4, 15 ve 16 numaralı hatayla karşı karşıyaysanız yeni bir BIOS çipi edinin, yok eğer değilseniz zaten yeni bir anakartınız olacağınız için BIOS çipiniz otomatik olarak değişmiş olacaktır.

3, 8 ve 9 numaralı hatalarla baş etmek için öncelikle RAM’lerinizin yerlerine düzgün oturduklarından ve yuvalarla aralarında herhangi bir yabancı maddenin bulunmadığından emin olun. Eğer birden fazla bellek modülü kullanıyorsanız değişik kombinasyonlar deneyin. Hata hala devam ediyorsa belleklerinizi tek tek deneyerek sorunun hangisi/hangilerinde olduğunu bulabilirsiniz.

5, 6 ve 7 numaralı mesajı alıyorsanız, ekran kartınızın yerine iyice oturduğundan ve monitör bağlantısının düzgünce bir şekilde yapıldığından emin olun. Problem sürüyorsa başka bir ekran kartı ile bilgisayarı başlatmayı deneyin. Sonuç alırsanız sizi tebrik ederiz çok yakın bir zamanda yepyeni bir ekran kartınız olacak. Ekran kartlarıyla ilgili alacağınız sesli hata mesajlarının neredeyse tamamı 6 numara olacaktır. Bu nedenle şimdiden “diii di dit dit” sesine alışmanızda fayda var.

11, 13 ve 17 numaralı hatalar için işlemcinizin düzgün bir şekilde takıldığından emin olun. Mümkünse başka bir işlemciyle denemelerde bulunun, sonuç alamazsanız özellikle 17 numaralı hata için anakartınızdan şüphelenin

POST Mesajları

Girişi ölümcül hata mesajlarından yaptık ama daha çok uyarı niteliğinde olan POST mesajları ile ortamı biraz yumuşatmayı ihmal etmiyoruz. Genel olarak açıklayıcı, birkaç kelimelik (biraz İngilizce ile) anlaşılabilir niteliktedirler. Ama can sıkmaya yetecek kadar ciddiye almak kaçınılmazdır. Bu mesajlar anakarta, BIOS’a, takılı olan donanıma, çipsete göre değişiklik gösterebilirler. Yine de belli başlı birkaç hata mesajıyla uygulanabilecek çözüm yollarını yazıyorum.

BIOS ROM checksum error - System halted: BIOS çipindeki bir hatayı gösterir. Çipte fiziksel hata veya BIOS yazılımında bozukluk olabilir. Sisteminizi yeni bir BIOS ile update edin, sorun devam ediyorsa yeni bir BIOS çipi edinmeniz gerekecek.

CMOS battery failed: BIOS piliniz bitmiş veya bitmek üzere. Pilin türünü belirleyip en yakın saatçiden yenisini alabilirsiniz.

CMOS checksum error - Defaults loaded: Herhangi bir nedenden dolayı BIOS ayarlarınızda bozukluk oluşmuş (muhtemelen bitmek üzere olan BIOS pili yüzünden). Varsayılan ayarlar yüklenerek sisteminizin zarar görmesi engellenmiş.

Floppy disk(s) fail: Sisteminize takılı bulunan disket sürücü(ler) ile BIOS’taki disket sürücü ayarları birbirini tutmuyor. Disket sürücünüzün bağlantılarını kontrol edin, BIOS’taki ayarlar yanlışsa düzeltin. Sorun devam ediyorsa disket sürücünüzde muhtemel bir fiziksel arıza var demektir.

Keyboard error or no keyboard present: Belki de en çok karşılaşılan POST mesajı. Bu mesaj genellikle “Press F1 to continue” diye devam eder. Siz de olmayan klavyenin F1 tuşuna basarak hatadan kurtulabilir veya yeni bir klavye takarak işleme devam edebilirsiniz.

Memory test fail: POST mesajlarının belki de en can sıkıcısı. BIOS’taki bellek ayarlarınızda olabilecek bir problemden kaynaklanabildiği gibi, bellek modüllerinizdeki kısmi (kısmi=belli bir bölümündeki) arıza nedeniyle de ortaya çıkailir. Ayarlarınızdan eminseniz, başka bir bellek ile sisteminizi tekrar açmayı deneyin.

Hard Disk(s) Fail: Sisteminizde mevcut disk(ler)le BIOS’ta belirilmiş disk ayarları birbirini tutmuyor demektir. BIOS’tan disk ayarlarını otomatiğe getirin, master/slave ayarlarını kontrol edin. Sorun devam ediyorsa disk sürücünüzde fiziksel bir bozukluk kuvetle muhtemeldir.

Bunlar POST hatalarının sadece belli başlı olanları. Sistem-spesifik olarak hata mesajları ile karşılaşabileceğinizi tekrar hatırlatmamda bir sakınca yok.

Share: